HABER – RÖPORTAJ
Eğitim-Sen Kartal 5 no’lu Şube Başkanı Nejdet Uygun:
EĞİTİM KAMUSAL DEVREDİLEMEZ BİR HAKTIR.
Eğitim-Sen’i kısaca tanıtır mısınız? Faşist 1971’de kapatıldıktan sonra TÖB-DER ile sendikal faaliyetini devreden Eğitim-İş ve Eğitim-Sen 1995’te birleşti ve Eğitim-Sen doğdu. 60 bin fiili, 70 bin toplam üye sayısıyla Türkiye’nin her yerinde ve tüm illerinde, her ilçesinde yer almakta. Eğitim-Sen bağımsız sendikadır. Eğitim-Sen hem dünya halkının hem ülkemizin yanında, halkın sorunlarına çözüm bulmaya çalışıyor.
Eğitim-Sen bir anlamda sivil itaatsizlik gibi. Faaliyet anlamında fiili ve meşru mücadeleyi esas alır. Sendikalı arkadaşlarımın katılıp pay ilişkisine asla buluşamaması gerektiğini düşünüyorum.
Bu sayıları nasıl değerlendiriyorsunuz? Sayı az görünse de, her geçen gün üye sayımız artmaktadır. Bu devlet memurlarında yaşanan baskı ve sıkıntılar en büyük etken. Siyasi baskı ve ekonomik nedenler… Hepimiz görüyoruz ki Türkiye’de birçok problem var. Türkiye gibi öğretmenlerin sorunlar yaşadığı bir ülkede bu kadar üye sayısı yeterli değil. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.
Elinizdeki istatistik bilgiler göre sizin alanda çalışan sayınız ne kadardır? Bunların kaçı sendikacıdır? Eğitim-Sen’in üye sayısı şu an 70.000, fiili olarak öğretmen sayımız ise 40.000’dir.
Bu sayıyı nasıl değerlendiriyorsunuz? Eğitim alanında yıllardır süren bu baskı ortamında böyle bir sayının çok fazla olduğunu söylemek yanlış olur. Elimizdeki bilgilere göre, bu oran daha fazla olmalıdır.
Bu üye sayısını nasıl değerlendiriyorsunuz? Şu an gördüğümüz kadarıyla baskı var. Türkiye gibi bir ülkede öğretmenlerin sendikal haklarını kullanmasının önemi büyük. Eğitim-Sen’i en güçlü sendikalardan biri yapmaya çalışıyoruz. Eğitim-Sen’i diğer sendikalardan ayıran özellik ise bağımsız bir sendika olması. Hiçbir siyasi partinin ya da başka ideolojilerin güdümüne girmeyen bir sendikadır.
Batıya göre bizim sendikacılıkta geldiğimiz nokta nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konuda kıyaslama yaparsak Avrupa ile bizim aramızda büyük farklar var. Sendikal bağlamda Batı’daki birçok ülke bize göre daha ileri seviyededir. Ancak Türkiye’de sendikalaşma ve işçilerin haklarını savunma konusunda daha fazla çaba sarf ediyoruz.
Çalışmalarınızda siyasi otoritenin baskısını nasıl hissediyorsunuz? Evet, bu baskıyı çok fazla hissediyoruz. Özellikle öğretmenler üzerinde baskı var. Kasım’da yaşanan olaylar çok açık. Biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz ama ne kadar başarılı oluruz bilinmez. Burada sendikal faaliyetlerimizde birçok sorun yaşıyoruz. Bu konular hakkında pek çok farklı neden sayabiliriz. Ama en büyük etken siyasi baskıdır.
Yeni personel yasasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu yasa ile ilgili düşündüğümüz şeyler çok net. Bu yasa ile birlikte öğretmenler daha fazla baskı altına alınacak. Kamusal eğitim anlayışı ortadan kalkacak. Bu yasanın yürürlüğe girmesi eğitimde büyük sorunlar doğuracaktır.
Eğitim-Sen içinde bir bölünme, sıkıntı var mı? Eğitim-Sen içinde böyle bir sıkıntı görmüyorum. Her zaman beraber hareket ediyoruz. Ancak yine de farklı görüşler var. Ama bu doğaldır.
Veli ve öğretmen ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konuda en önemli etken veli ile öğretmen arasındaki iletişimdir. Eğitim-Sen, bu konuda pek çok çalışma yapmaktadır. Biz her zaman veli ve öğretmen ilişkisinin daha güçlü olması için çalışıyoruz. Bu konuda elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.
Sendika içinde taban ve tavan arasında bir kopukluk olduğunu düşünüyor musunuz? Tabii ki böyle sorunlar var. Bu, tüm sendikalarda olduğu gibi bizim sendikamızda da yaşanıyor. Ama biz bu durumu çözmek için çalışıyoruz. Bizim sendikada da farklı düşünceler olabilir ama genel olarak biz birlik içinde hareket ediyoruz. Bu da sendikamızın güçlü olmasını sağlıyor.
Sendika ile işyerindeki aksayan yönler nelerdir? Bizim sendikamız her zaman işyerindeki sorunlara çözüm aramaktadır. Sendikal faaliyetlerde yaşanan aksaklıklar, genellikle dış etkenlerden kaynaklanmaktadır. Ancak biz her zaman bu sorunları çözmeye çalışıyoruz.
Sendika ile işyerindeki sorunları çözmek için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Sendikamız her zaman işyeri sorunlarına çözüm üretmeye çalışmaktadır. Bu kapsamda pek çok farklı çözüm önerisi getirdik.
Veli ve öğrenci ilişkilerinde sendikanın rolü nedir? Bu konuda en büyük etken veli ve öğretmenler arasındaki ilişkidir. Sendika, veli ve öğretmenler arasındaki ilişkileri güçlendirmeye çalışıyor.
Sendika faaliyetlerinizde ne gibi sorunlar yaşıyorsunuz? Sendika faaliyetlerinde yaşadığımız en büyük sorun, devletin baskısıdır. Bu baskı nedeniyle sendikal faaliyetlerimizde sıkıntılar yaşıyoruz. Ancak biz her zaman bu sorunları çözmeye çalışıyoruz.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı? Son olarak şunu söylemek istiyorum: Sendikal faaliyetler her zaman öğretmenlerin hakkını savunmalıdır. Biz bu konuda elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Eğitim-Sen olarak her zaman öğretmenlerin yanında olacağız.