CUMHURİYETİMİZİN 101. YILI KUTLU OLSUN!

İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi talebiyle hazırlanan davanameye TBB, İzmir Barosu, ÖHD ve ÇHD tepki gösterdi: “Savunma susmadı, susmayacak”

İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin Avukatlık Kanunu’nun 77’nci maddesi uyarınca görevlerine son verilmesi ve baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin yeniden seçilmesi talepli davanameye TBB, İzmir Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) tepki gösterdi

TBB: HUKUKSUZLUĞUN KARŞISINDA, İSTANBUL BAROSU’NUN YANINDAYIZ

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Barosu yönetimi hakkında dava açılmasına tepki gösterdi. Sağkan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilerek yeni yönetimin seçilmesi talebiyle dava açmasına tepki gösterdi.

Sağkan, şunları kaydetti:

“12 Eylül darbesinden sonra cunta yönetiminin hukuksuzluklarına karşı gösterdiği direniş nedeniyle İstanbul Barosu kapatılmış ve kapısına mühür vurulmuştu. Yaklaşık 45 yıl aradan sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi için dava açıldı. Yöntemler değişiyor belki ama yaklaşık yarım asırdır değişmeyen tek şey erkin yanında yer alanların muhalif gördüğü kesimlere karşı baskı ve tahakküm kurma çabası. Tarih ise hiç şaşmadan haklıyı ve haksızı ortaya koyuyor. Biz ise her zaman olduğu gibi hukuksuzluğun karşısında İstanbul Barosu’nun ve İstanbul Barosu mensubu meslektaşlarımızın iradesinin yanındayız.” 

İZMİR BAROSU: BAROLARI SUSTURMAYA GÜCÜNÜZ YETMEYECEK

Yapılan açıklamada uygulamanın, baroların sesini kısmaya yönelik hukuka aykırı açık bir müdahale olduğu belirtilirken, “Siyasal iktidar tarafından çoklu baro yasasıyla bölünmeye çalışılan baroların bu kez de yargı sopasıyla susturulmaya çalışılması kabul edilemez. Barolar, Anayasa’nın 135. maddesinde güvence altına alınan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır ve demokratik hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarıdır” ifadelerine yer verildi.

“MÜDAHALE BAĞIMSIZ SAVUNMAYA YAPILMIŞ BİR SALDIRIDIR”

İzmir Barosu olarak hukukun üstünlüğünün savunulmaya devam edileceği belirtilen açıklamada, “Demokratik usullerle seçilmiş, bağımsız savunmayı temsil eden ve hukukun üstünlüğünü savunma görevini yerine getiren İstanbul Barosu yönetimine yönelik bu müdahaleyi reddediyoruz. Bu girişim, yalnızca İstanbul Barosuna değil, tüm barolara, avukatlık mesleğine ve yargının kurucu unsuru olan bağımsız savunmaya yapılmış bir saldırıdır. İzmir Barosu olarak, İstanbul Barosu’nun yanındayız. Baroların ve meslektaşlarımızın susturulmasına yönelik her türlü çabaya karşı demokratik değerleri ve hukukun üstünlüğünü savunmaya kararlılıkla devam edeceğiz” denildi.

Exit mobile version