CUMHURİYETİMİZİN 101. YILI KUTLU OLSUN!

“Halil Falyalı Yaşıyor” başlıklı yazı dizisiyle yasa dışı bahis ve kara para trafiğini gündeme taşıyan Kıbrıslı gazeteci Ayşemden Akın’ın evinin önündeki polis koruması kaldırıldı. Ölüm tehditleri alan Akın, yaşadığı güvensizlik ortamına karşı kamu otoritelerini sorumluluğa çağırdı. Akademisyenler, sendikalar ve siyasilerden peş peşe açıklamalar geldi.

Kıbrıslı gazeteci Ayşemden Akın, “Halil Falyalı Yaşıyor” başlıklı yazı dizisinde yasa dışı bahis ve kara para ilişkilerini ifşa etmişti. Yazı dizisinde geçen önemli tanıklardan biri olan Cemil Önal, kısa süre sonra Hollanda’da infaz edilmişti. Bu olayın ardından ölüm tehditleri almaya başlayan Akın’a bir süredir sabahları evinin önünde polis koruması sağlanıyordu. Ancak bu koruma, 6 Mayıs itibarıyla kaldırıldı.

Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Akın, “Bu açık bir göz yummadır. Cemil Önal susturuldu. Biz hala tehditle, ev hapsinde yaşıyoruz. Ama herkes şunu bilsin: Bugünler geçer, geriye sadece hakikatin gücü kalır!” ifadelerini kullandı.

Polis: “Her dakika kapıda olamıyoruz”

KKTC emniyet yetkilisi Polis Müdürü Kasım Kuni, korumanın kaldırıldığı iddiasını reddederek, “Devriyeyi çekmedik, sadece devriye şeklinde olduğu için her dakika kapının önünde olamıyor” dedi. Ancak açıklama kamuoyunu tatmin etmedi.

CTP’den sert tepki: “Bu artık kamu düzeninin sorunudur”

Muhalefetteki Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) yetkilileri, hem Meclis kürsüsünden hem sosyal medya üzerinden hükümeti sert sözlerle eleştirdi. CTP Genel Sekreteri ve Grup Başkan Vekili Erkut Şahali, “Gazetecinin can güvenliği tehdit altındaysa bu artık kamu düzeninin sorunudur” diyerek hükümeti göreve çağırdı.

CTP Milletvekili Ürün Solyalı ise Meclis konuşmasında, “Halil Falyalı’nın yasa dışı bahis imparatorluğuna dair iddialar derhal ve eksiksiz soruşturulmalıdır. Bu ülke görmezden gelinerek yönetilemez” dedi.

Hükümet sözcüsü: “Kurumlarımız gereğini yapıyor”

KKTC Maliye Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Özdemir Berova, “Her yurttaşın can güvenliği bizim sorumluluğumuzdadır” diyerek kurumların gerekli adımları attığını savundu. Ancak bu açıklama yetersiz bulundu. Milletvekili Özdemir Özuslu, “Hala hükümetten ‘Ayşemden Akın’ı koruyacağız’ sözünü duyamadık” diyerek tepkisini sürdürdü.

Basın-Sen: “Can güvenliğinden Polis Genel Müdürlüğü sorumludur”

Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen), Ayşemden Akın’a yönelik tehditlerin ciddiyetini vurgulayarak, resmi koruma talebinin hâlâ işleme alınmadığını ve yaşanabilecek olumsuzluklardan doğrudan Polis Genel Müdürlüğü’nün sorumlu olacağını duyurdu.

Akademisyenlerden demokrasi ve hukuk vurgusu

Kıbrıs ve Türkiye’deki akademik çevrelerden de olaya ilişkin açıklamalar geldi. Kıbrıs Türk Öğretim Elemanları Sendikası (KTOEÖS) üyesi ve hukukçu Dr. Ayla Çil, “Basın özgürlüğü, demokratik toplumların nefes alma borusudur. Ayşemden Akın’a yönelik bu tehditler sadece bir gazeteciyi değil, toplumun vicdanını hedef alıyor” dedi.

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Prof. Dr. Aydın Çam ise, “Basın mensuplarının hedef gösterildiği bir ortamda gazeteciliğin temel fonksiyonlarından biri olan kamuyu bilgilendirme hakkı zedelenir. Ayşemden Akın’a yönelik koruma tedbirlerinin kaldırılması, yalnızca fiziksel değil, sembolik olarak da bir geri çekilmedir” ifadelerini kullandı.

Halktan ve gazetecilerden destek: “Ayşemden Akın yalnız değildir”

Hem KKTC’de hem Türkiye’de çok sayıda gazeteci, yurttaş ve basın örgütü sosyal medya üzerinden dayanışma mesajları paylaştı. “#AyşemdenAkınYalnızDeğildir” etiketi gün boyunca sosyal medya gündeminde yer aldı.’ Haberin var mı?’ inisiyatifi, Cemil Önal röportajlarının ardından tehdit edilen Kuzey Kıbrıslı gazeteci Ayşemden Akın’a destek için imza kampanyası başlattı. İmza metninde Akın’ın can güvenliğinin sağlanması ve Akın’ı tehdit eden kişilerin yargıya sevk edilmesi istendi.

Exit mobile version