Atatürk Görseli
CUMHURİYETİMİZİN 101. YILI KUTLU OLSUN!

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Halk TV’ye yönelik eleştirilerinin dozunu artırdı. Gerekçesi ise bu kez sadece TİP’in ekranlara çıkarılmaması değil; tutuklu Hatay Milletvekili Can Atalay’ın CHP mitingine gönderdiği mesajın okunurken , kanal tarafından yayında sessize alınarak sansürlenmesi oldu.

CHP’nin Silivri’de, cezaevinin bulunduğu ilçede 14 Mayıs’ta düzenlediği mitingde, Gezi davası hükümlüsü Can Atalay’ın cezaevinden gönderdiği mesaj, TİP Parti Meclisi Üyesi Ilgaz Özer tarafından okunmaya başlandığı anda Halk TV canlı yayını sessize aldı, ardından yayını stüdyoya döndürdü. Bu müdahale sosyal medyada tepkilere yol açarken, en sert çıkış TİP Genel Başkanı Erkan Baş’tan geldi.

“Bir milletvekilinin mektubunu sansürlemek, hukuksuzluğu yeniden üretmektir. Tüm interneti kapatsanız dumanla haberleşiriz. Ama bu ayıba imza atanlar, yandaş medyadan farklarını nasıl açıklayacak?”

“Sansür, yalnızca Saray’ın ekranlarında olmuyor”

Erkan Baş, yaşananların ardından sosyal medyada yaptığı açıklamada, TİP’in hiçbir medya kuruluşundan söz hakkı talep etmediğini, ama kamuoyunu bilgilendirme görevi olan kanalların halkın oylarıyla seçilmiş bir milletvekilinin mesajını sansürlemesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Bu olay, TİP ile Halk TV arasındaki gerilimin ilk örneği değil. Baş, daha önce de gazeteci Enver Aysever’in YouTube kanalında yaptığı açıklamada, Nisan 2023’ten bu yana TİP’li hiçbir vekil ya da parti temsilcisinin Halk TV ekranlarına davet edilmediğini söylemişti.

Tv. tarafından sansürlenen Can Atalay’ın mektubu

Erkan Baş: “Güçlü bir sol, bu düzende herkesi rahatsız ediyor”

“Sağcı siyasetçilerden liberallere, her çizgiden isimler Halk TV’ye davet edilirken, TİP sistematik olarak dışlanıyor. CHP’nin oyunu böldüğümüz gibi akıl dışı bir varsayımla bu yapılıyor. Oysa her zaman, Chp dışındaki sol güçlü olduğunda Chp de iktidar oldu geçmişte. Chp soluna kapalı, sağına açık bir siyasetle yoluna devam etmeye karar verirse, ya da bu tuzaklara sürekli olarak düşerse, sağın kalıcı olarak bu ülkede güçenmesine vesile olur. Oysa biz özel olarak CHP oylarına değil, bu ülkenin emekçilerine talibiz.”

“Dayanışmayı biz gösterdik, dışlanan yine biz olduk”

Erkan Baş, Halk TV’nin uğradığı baskı ve operasyonlar sırasında en hızlı şekilde destek veren siyasi yapının TİP olduğunu hatırlattı. İstanbul İl Örgütü’nün anında kanal binasına gittiğini, Ankara’dan gelen vekillerin canlı yayına müdahale edilen çalışanlara destek olduğunu belirtti. Ancak bu dayanışmanın karşılığının sansür olması, TİP cephesinde hayal kırıklığı yarattı.

“Biz Halk TV’ye yapılan operasyonlara rağmen, iktidarın değil gazeteciliğin yanında durduk. Ama siz hukuksuzluğun parçası olmayı seçiyorsanız, o zaman yandaşlığa alternatif değil, kopyası olursunuz.”

Akça’dan da tepki: “Bu tutum bizi zayıflatır”

Halk TV’ye yönelik eleştiriler sadece Erkan Baş’la sınırlı değil. Geçtiğimiz günlerde Halk TV’de yayımlanan Parantez programına katılan siyaset bilimci ve TİP üyesi Doç. Dr. İsmet Akça da, yaklaşık iki yıldır TİP’li vekillerin ve yöneticilerin kanala çıkarılmamasını “basın etiği açısından kaygı verici” olarak nitelendirdi.

“Yandaş medyanın CHP mitinglerini yayınlamamasını eleştiriyoruz. Aynı pratiği biz kendi mahallemizde üretmemeliyiz. Bu çifte standart, muhalefetin inandırıcılığını zedeler.”

TİP: “Muhalif medya, muhalefeti sansürlememeli”

TİP’in resmi açıklamalarında da, Halk TV’nin son yıllarda muhalif bir pozisyonda kalmakla birlikte, sol siyaseti sistematik olarak görmezden geldiği eleştirisi yineleniyor. Parti kurmayları, muhalif medyanın yalnızca ana muhalefeti ve onun sağındaki partileri odağına almasının, solun görünürlüğünü ve toplumsal etkisini bilinçli olarak bastırmak niyeti taşıdığını savunuyor.

Basın Özgürlüğü Kimin İçin?

Erkan Baş’ın sözleriyle söylemek gerekirse: “Türkiye’de sağın alternatifi sağ olmasın istiyoruz. Sol bir seçenek olsun. Bunun yolu, halktan oy almış bir partinin susturulması değil; aksine onun sesinin duyulmasıdır.”

Exit mobile version