Özel Gebze İlköğretim Okulu Müdürü Mustafa GÖNÜL:
“Eğitimci kimliğimizle bizler, öğrenciyi iyi tanıdığımız ölçüde, sorunlarda yapıcı bir rol alabiliriz.”
Eğitimin genel amacı, yaşama bilimsel açıdan bakan uyumlu ve sorumluluk duygusu gelişmiş, çağdaş insanlar yetiştirmektir. Her uyumsuzluklarının kökeninde de önce aile, sonra okul vardır. Eğitimin temeli ailede atılır, okulda geliştirilir. Beden ve ruh gelişimlerinin tamamlandığı bir dönemde öğrenciyi eğitmek karakterini biçimlendirip, yön verebilmek için de, öğrenciyi iyi tanımak, ruhsal yaşamlarının özelliklerini iyi anlamak gerekir. Eğitimci kimliğimizle bizler, öğrenciyi iyi tanıdığımız ölçüde, anne, baba ve öğretmene karşı gelerek aslında otoriteye bağlı olmadıklarını ispat etmeye çalışmakta ve böylece ruhsal bağımsızlıklarını kazanmaya çalıştıklarını zannetmektedirler. Sanıyorum ki zamanla büyüklerinin dostluk ve sevgisine ihtiyaçları olduğunu anlayacaklardır. Onlara sorumluluklar vererek yol gösterici ve destekleyici olursak, duygusal yaşamlarındaki bunalımlarını ve huzursuzluklarını çözümleyebiliriz. İnsan yaşamında olaylar onu meydana getiren bir takım küçük olayların zinciridir.
Gerçek disiplin, başkalarının koyduğu kurallarla değil, kişinin kendi benliğinin olanakları ile yaratılır. Otorite öncelikle, öğrencilerin kendi bilincinin sonucu olmalıdır. Öğrencinin bu bilince ulaşması da ailenin ve okulun verdiği ve vereceği eğitimle gerçekleşir. Bizler Cumhuriyet öğretmenleri olarak “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” nesiller yetiştirmekle görevliyiz. Atatürk’ün dediği gibi “YENİ NESİL SİZİN ESERİNİZ OLACAKTIR. ESERİN KIYMETİ SİZİN MAHARETİNİZ VE FEDAKARLIĞINIZ DERECESİNDE OLACAKTIR.”
Sonuçta çocuğu aile-toplum ve okul biçimlendirmektedir. Okul ortamında, çalışmaların verimli, ilişkilerin olumlu olması, kişilerin sağlıklı davranışlar edinmesini, geliştirmesini gerektirir. Büyük, küçük herkesin karşılıklı saygı sevgiye dayalı, sağlıklı bir çalışma ve yaşama düzeninin yaratılması da disiplindir.
Eğitimci olan bizler öğrencilerin davranış bozukluklarını, ve onlara sunduğumuz ortamı gözden geçirmeliyiz. Ceza hiçbir zaman cezalandırılanı içten davranışlara yöneltmez,Ceza özünde eğitimin amaçlarına aykırıdır. Eğitimin düzenimizi çağdaşlaştırıp, eğitimciler olarak kendimizi yenileyebileceğimiz ölçüde, sorunlara daha mantıklı yaklaşıp, çözüm yolları geliştirdiğimiz zaman öğrencilere daha yararlı olabileceğimizi umuyorum. Onların davranışlarını akılla düzenleyebilen kişiler olarak yetiştirmenin görevimiz olduğunu unutmamalıyız. Ceza caydırıcı bir yaptırım gücü olabilir, ancak her disiplin cezası alan öğrenciyle beraber, aslında cezayı hak eden asıl kişiler çocuğu bu ortamda hazırlayan aile, okul, (öğretmen) ve toplumun vicdanıdır.
Öğretmenlik zorlu bir mücadeledir, bu mücadelede sorumluluklar paylaşıldıkça, sorunlar azalır. Eğitimde en iyi sonuçları elde etmek için çocuğun her yönden gelişimini göz önünde bulundurarak, bedensel, duygusal ve düşünsel bakımdan bütün yeteneklerini dengeli geliştirmeye yardımcı olmalıyız. Amacımız öğrenciyi soran, araştıran, sorumluluk kabul eden, kendisinin toplumun sorunlarını çözmede etkinlik gösteren, kişi olarak toplumsallaştırmaktır. Onları tanımak, ruh sağlıklarını koruyup gelişimini sağlamak, uyum güçlüklerini gidermede yardımcı olmak, kendilerini tanımalarına imkân sağlamak KİŞİSEL PROBLEMLERİNİ ÇÖZEBİLECEK SAĞDUYU KAZANMALARI İÇİN YOL GÖSTERMEK biz eğitimcilerin görevidir.Unutmamalıyız ki, çözümlenemedikleri sorunlarla karşılaşan öğrencilerin kendilerine güvenleri azalır, başarısız oldukça da karamsarlaşır, hınçla dolar çevresine zarar vermeye çalışır, kendinden esirgenen anlayış ve sevginin öcünü almaya çalıştığını zannederek vurucu olur, kırıcı olur. Onları beden ve ruh gelişimlerine uygun etkinliklere yönelterek, ilgilerini sağlayabiliriz. Bedenlerinde birikmiş fazla enerjinin yapıcı etkinliklerle ortaya çıkmasını sağlamak, kişiliklerini bulmalarında yol gösterici ve destekleyici olmak durumundayız.
Amacımız çocuklarımızı ilgi ve yetenekleri doğrultusunda, sorumluluk bilincine ulaşmış becerilerini ön plana çıkarabilen serbest zamanlarını olumlu ve uyumlu değerlendiren yaratıcılık gücünü arttıran birey olarak hayata hazırlamaktır.