Atatürk Görseli
CUMHURİYETİMİZİN 101. YILI KUTLU OLSUN!

Bu bir başarı öyküsü…

İ.T.Ü. Denizatı Kulübü, 2000 yılında 13-14 yaş grubundaki gençlere kürek, kayak kano sporlarını sevdirmek, gençlere ücretsiz spor yapma imkanı vermek ve başarılı sporcular yetiştirmek amacıyla kapılarını Tuzlalı gençlere açar. Çalışmalar başlar. 38 genç, lisanslı sporcu olur. Çalışmalarının meyvelerini toplamaya başlarlar ve kulüp hemen 10 yıl 13-14 yaş grubunda hem İstanbul, hem de Türkiye Şampiyonu olur ve sonra Tuzlalı çocuklarımızın başarılarının arkası kesilmez…

Şu anda kulüpte 20’ye yakın çocuk ücretsiz kürek kursundan yararlanıyor. Kulübün kapısı Tuzlalı her çocuğa açık.

İ.T.Ü. Kürek ve Denizatı Kürek Kulübü Antrenörü Adnan İLHAN devletin ve medyanın ilgisizliğinden şikayetçi.

Sayın Adnan İlhan, sizin çalıştırdığınız gençlerimiz kürek sporunda çok güzel başarılarla imza attılar. Size ülkemizde bu sporlarına yeterince önem veriliyor mu? Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Spor olaylarına yaklaşırken biraz siyasi yönü ve sosyal yanı ile yaklaşmak mecburiyetindeyiz. Hemen hemen Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu, su sporu yapmaya çok elverişli bölgelerimizin olduğunu görüyoruz. Ancak ülkemizde gençlerimize ve sporcularımıza gereken önemin ve imkanın verildiğini söyleyemem. Buna karşılık devletimizin ve medyamızın ilgisizliği üzücü. Aynı zamanda böyle bir ülkede kürek sporunun geliştirilmesi için gençlerimize verilmesi gereken desteğin çok yetersiz olduğunu görmek de oldukça üzücü.

25 gençle yapılmakta olan kürek ve kano sporunun ne denli zor koşullar altında yapıldığını ve Oxford ve Cambridge Üniversitelerindeki kürek sporunun ülkemizdekilerle kıyaslanamayacak durumda olduğunu gözlemleyebiliyorum. Yurt dışında büyük desteklerle yapılan bu sporun ülkemizde gelişmesi için daha fazla ilgi ve destek gerekiyor.

Bu açıdan değerlendirdiğimizde İ.T.Ü. Kürek, Kano-Kayak kulübü hem Tuzla gençliği hem de ülkemiz için çok önemli bir görevi üstleniyor. Bu sene Polonya’da yapılacak olan POLONYA ŞAMPİYONASI’na katılacağız ve Türkiye’nin milli takımı için sporcularımızı yetiştirmeye devam edeceğiz. 21-25 Temmuz 2004 tarihinde POLONYA’da yapılacak şampiyonaya genç sporcularımızla katılacağız. Şu ana kadar gençlerimiz büyük başarılar elde ettiler.

Ancak Tuzla’da bulunan İ.T.Ü. Kürek ve Kano-Kayak kulübümüzle beraber çok daha büyük başarılar elde edebileceğimize inanıyoruz. Bu gençlerimiz, Adnan Menderes Bulvarı’nda antrenmanlarını yaparak spora başlıyorlar. Hem devletimizin hem de yerel yönetimlerimizin daha fazla ilgi göstermesi şarttır. Sayın Fatih Osmanlı ve diğer devlet büyüklerimizden sporcularımıza daha fazla ilgi gösterilmesi için talepte bulunuyoruz.

Berna UZUN

15 yaşında, bu yıl liseye başlayacak. 3 yıldır İ.T.Ü.’de kürek sporu yapıyor. Alanında Türkiye birinciliği, ikinciliği ve sayısız madalyaları var.

“Her sporcu yaptığı sporda verdiği emeğin karşılığını almak ister. Bütün sporcuların en büyük hayallerinden biri milli takıma girip yurt dışında ülkemizi en iyi şekilde temsil etmektir. Ben de 3 yıldan beri yaptığım bu sporda verdiğim emeğin karşılığını yavaş yavaş almaya başladım. Milli Takıma girdiğim için ve yurt dışında Türkiye’yi temsil edeceğimden mutluluk duyuyorum.

Ülkemizde ne yazık ki, sadece su sporları değil, çoğu spora önem verilmiyor. Televizyon ve gazetelerde spor haberlerini izlediğimde futboldan başka haber göremiyorum. Halbuki birçok alandaki büyük sportif başarılardan kimsenin haberi yok. Artık spor haberlerinde futbol yerine kürek, yüzme, gibi sporlarında haberinin görülmesi istiyorum.

Bence Tuzla’da daha çok spor aktivitesi yapılmalı ve daha fazla sporcu yetiştirilmeli. Çünkü spora yeteneği olan birçok çocuk ziyan oluyor. Neden onlardan bir Süreyya AYHAN olmasın ki… Bu başarılar olabilir. Yeter ki, kurumlar gençleri desteklesin.”

Can ÖZDEMİR

16 yaşında. Tuzla Işıl Anadolu Lisesi öğrencisi. 2 yıldır bu sporla uğraşıyor. İki Türkiye birinciliği, bir Türkiye üçüncülüğü, İstanbul ikincilikleri, üçüncülükleri ve özel yarışlarda dereceleri var.

“Başarıya giden yolda takım ruhunu yaratmak çok önemli. Takım olabilmek benim için, güç birliği, paylaşım, destek ve arkadaşlık dayanışmasını başarabilmek demek. Türkiye’yi yurtdışında temsil etmek çok onur ve gurur verici bir olay. Ayrıca, Kano ve Kayak Federasyonunun oluşturduğu ilk milli takıma girmek ve yer almak benim için ayrı bir önem taşımakta.

Ülkemizde bu spora gereken önem verilmiyor. Türkiye’de spor denilince akla sadece futbol geliyor. Futbolla yatıyor, futbolla kalkıyoruz. Sanki başka spor dalları yokmuş gibi davranıyoruz. Oysa ki Türkiye coğrafi açıdan su sporlarına çok müsaittir. Özellikle Tuzla’da su sporları yapma imkânı daha fazladır. Ancak yeteri kadar destek görememektedir. Bu sebepten dolayı kulüpler kendilerini geliştirememektedir.”

İsmail KANDEMİR

18 yaşında, Tuzla Lisesi’ni bitirdi, üniversite sonuçlarını bekliyor. 5 yıldır kürek-kano sporu yapıyor. 3 Türkiye birinciliği, 4 İstanbul kupası, pek çok özel yarışta sayısız dereceleri var.

“Başarıda ‘takım olabilmenin’ etkisi çok büyük. Takım ruhu deyince benim aklıma mutlu bir evlilik gelir. İyi ve kötü günde birbirine destek olmak, farklı bedenlerle aynı ruhu taşımaktır. Bunu hissederseniz başarı gelir. Sporcuların en büyük hayali millî olmaktır. Bu amacımı gerçekleştirebilmek bana gurur veriyor ve kendime güvenim artıyor. Benden sonra Tuzla’dan gelebilecek olan genç arkadaşlarıma öncülük yaptığım için ayrı bir zevk duyuyorum.

Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili ve birçok elverişli gölü olmasına rağmen, su sporlarına ilgi yok denecek kadar az. Ne halkımız ne de basın su sporlarına hak ettiği ilgiyi göstermiyor. Kendi çabalarımızla ayakta durmaya çalışıyoruz. Tuzla Belediyesi’nden (diğer belediyelerin yaptığı gibi) ve su sporları için kurulmuşlardan bize destek olup, sahip çıkmalarını istiyoruz. Bunun yanında Tuzla’nın en büyük şansı olan Kamil Abdüş Gölü’nün su sporları için düzenlenmesi ve buranın su sporları merkezi haline (kano, kürek, su kayağı) getirilmesi en büyük dileğimizdir.”

Kayhan Kahraman

16 yaşında, Tuzla Lisesi’nde öğrenci. 3 yıldır kürek-kano sporu yapıyor. Bir Türkiye üçüncülüğü, Master erkekler yarışlarda birinciliği, bir İstanbul ikinciliği, üçüncülüğü ve pek çok yarışmada dereceleri var.

“Bu spora bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine başladım. Zaman ilerledikçe bu sporu sevmeye başladım ve devam ettirmeye karar verdim.

Milli takıma seçildiğim için tabii ki çok mutluyum. Şu anda ben, birçok gencin arzu ettiği konumdayım. Bu çok gurur verici bir durum. Özellikle arkadaşlarımın bana karşı olan bakışlarının, düşüncelerinin çok olumlu olduğunu biliyorum.

Her insan kendi alanında ‘en iyi’ olmak ister. Yıllardır hayalini kurduğum bu sporda en iyi olma hayalime bir adım daha yaklaştığımı bilmek bu beni çok mutlu ediyor.

Ama hem beni hem takım arkadaşlarımı üzen konu bu spor dalının ülkemizde göz ardı ediliyor olması. Çoğu kişiye yaptığımız sporu söylediğimizde kimse anlamıyorlar. Bu da üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde kürek sporunun ne kadar az tanındığını gösteriyor. Ne yazık ki, kurum ve kuruluşların bizi desteklemelerini istiyoruz. Düşünün ki, çok kısıtlı olanaklarla bunu başarıyoruz. Ama biliyorum ki, bir de büyük kuruluşlar bize sahip çıksa, sponsor olsa uluslararası alanda çok büyük başarılara imza atacağımızı biliyorum.”

Exit mobile version