CUMHURİYETİMİZİN 101. YILI KUTLU OLSUN!

İzlemek için tıklayın!

Hastalığı nedeniyle 21 Ocak günü Almanya’da hayatını kaybeden Erol Büyükkaraca İstanbul’da yoldaşları tarafından uğurlandı.

Düzenlenen törende, Büyükkaraca’nın en sevdiği şarkılardan birisi olan Ederlezi, opera sanatçısı Yağmur Su tarafından seslendirildi.

Tören öncesi düzenlenen yürüyüşte sık sık “Faşizme ölüm, halka hürriyet”, ”İş, ekmek, özgürlük”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm” sloganları atıldı.

Törende söz alan Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan “Erol’a sözümüz işçilerin, emekçilerin köylülerin, gençlerin, kadınların iktidarını kurmak olacak” dedi.

Aslan “O, sosyalizm mücadelesine, işçi sınıfı davasına sıkı sıkıya sarılmış bir militan olarak son ana kadar sorumluluklarını taşımaktan asla geri durmadı. İşçi sınıfının her eyleminden, direnişinden, grevinden sonuçlar çıkardı. Şimdi, Erol yoldaşımıza ve kaybettiğimiz bütün yoldaşlara sözümüz var. Bizi Bolu’da otelde cayır cayır yakanlara karşı fabrika fabrika, iş yeri iş yeri örgütlenmeye söz veriyoruz. Soma’da, Ermenek’’te bizi katledenlere karşı işçi sınıfının, sermaye sınıfı karşısında kendi iktidarını kurma mücadelesinde ona sözümüz var. Parasız, bilimsel, demokratik bir eğitim için yoldaşımıza sözümüz var. Kadınların katledilmediği, bilim yerine hurafelerin olmadığı, demokratik bir Türkiye için yoldaşımıza sözümüz var. Kürt ve Türk halkının eşit koşuıllarda bir arada yaşaması için Erol yoldaşımıza sözümüz var. Türkiye’de bu kapitalist barbarlığı, bu ceberut düzeni yıkarak emekçilerin tertemiz iktidarını kurmaya söz veriyoruz ” dedi.

“SÖMÜRÜ DÜZENİNİN BURÇLARINA İŞ, EKMEK, ÖZGÜRLÜK BAYRAKLARI DİKİLDİĞİNDE…”

Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, “Bu sömürü ve sürgün düzeninin yıkık burçlarına iş, ekmek ve özgürlük bayrakları dikildiğinde hepimiz, sen ve aramızda olmayan bütün yoldaşlarımız o gün, yeniden doğacağız. İşçi sınıfının ve nice ezilen halkların bayrağında hepimiz yeniden dalgalanacağız. Buna inancımızla ve bağlılığımızla yolcu ediyoruz seni. Buna olan sadakatimizle elveda diyoruz sana. Biliyorsun, bu ülkenin toprakları, bu kentin sokakları senin hatıralarınla, senin anılarınla bizim yüreğimizde hep var olacak. Sen ve aramızda olmayan yoldaşlarımız Türkiye işçi sınıfının, dünya işçi sınıfının, Filistin ve Kürt halkının, sömürülen ve ezilen halkların kalbinde yaşayan mücadele inancının kopmaz birer parçası olacaksınız” ifadelerini kullandı.

“DENİZLERİN HAYALİNDEN, ERDAL’IN PARTİSİNE GİDEN YOLU DÖŞEYENLERDENDİR”

Emek Gençliği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Bilgesu Kiper, “Bu yaşam, işçi sınıfı mücadelesinin son yarım yüz yılının özetidir. Gençlik mücadelesinin, işçi sınıfı mücadelesiyle buluşmasına ön ayak olmuş, tüm yetenekleri ve enerjisiyle gençlik kuşaklarının işçi sınıfının saflarında birleşmesini sağlamıştır. Denizlerin hayali, Erdal’ın bir partisi vardı denir. Erol yoldaş, Denizlerin hayalinden, Erdal’ın partisine giden yolu döşeyenlerdendir” dedi.

Sermaye düzeninin çürümüşlüğünün, gençliğe geleceği için karanlıktan başka bir şey vadedemediğinin altını çizen Kiper, “Yanmış bir otelden sarkan çarşaflarda, göçük altında kalmış bir binanın arasında yaşama tutunmaya çalışmış binlerce insanda, savaşta yıkılmış kentlerde, henüz 18’ine gelemeden sona ermiş yaşamlarda gördüğümüz bu çürümüşlüktür. Bu sistemin değişebileceğini düşünmeyelim, hayata dair isteklerimizle eylemlerimiz arasındaki bağı kuramayalım diye, yaşamın her alanında karşımıza çıkarılan baskı ve saldırılarda görüyoruz bu çürümüşlüğü. İşte bu çürümüşlüğün karşısında eşit ve özgür bir dünya mücadelesinin nasıl büyüyeceğini gösterir yoldaşımızın yaşamı. Çünkü, çıkış yolunun örgütlenmesinin hikayesidir” dedi.

“BAYRAĞI, GENÇ KOMÜNİST YOLDAŞLARINA EMANET”

Büyükkaraca’nın mücadele arkadaşlarından olan Emek Partisi Genel Yönetim Kurulu Üyesi Nedim Köroğlu “Bugün burada ömrünü işçi sınıfının iktidarına adamış bir komünisti evrenin sonsuzluğuna uğurlayacağız. İnsanlar, geride bıraktıklarıyla bilinirler ve hayatın içinde hep canlı bir şekilde var olurlar. Bu yüzden bu bir veda değildir. Erol yoldaş, Türkiye devrim hareketinin en çalkantılı döneminde bu kavgaya atıldı. Tarihin şaşmaz saati gibi, hep olması gereken zamanda, olması gereken yerde oldu. Çünkü Erol yoldaş, mücadeleye atıldığı ilk günden itibaren karar vermişti. İşçi sınıfının kurtuluşuna, halkın kurtuluşuna adayacaktı yaşamını. Hayatı boyu komünist bir yaşam sürdü ve bu bayrağı genç komünist yoldaşlarına emanet etti. Erol yoldaş, müsterih ol. Bayrak, genç yoldaşlarımızın elinde” şeklinde konuştu.

Büyükkaraca’nın yurtdışında yaşadığı süre boyunca onunla birlikte mücadele etmiş olan yoldaşı Ali Ekber de “Erol Büyükkaraca gibi bir insanla bir arada olabilme, onu yakından tanıyabilme ve birlikte mücadele etme şansına sahip olmuş olmamız bizim için büyük bir onurdur. Erol yoldaş, yurtdışında yaşadığı sürede de proletarya enternasyonalizminin kararlı bir savaşçısıydı. Bizlere, fikir ve pratik olarak yol gösterici, kararlı bir mücadele arkadaşımız oldu” dedi.

Uluslararası Marksist-Leninist Parti ve Örgütler Konferansı (CIPOML)  bileşenlerinden Yukarı Volta Devrimci Komünist, Pakistan Mazdoor Mahaz, İspanya Komünist Partisi (Marksist-Leninist), Ekvador Marksist-Leninist Komünist Partisi, Komünist Platform (İtalya),  İran Emek Partisi (Tufan), Amerika Emek Partisi, ‘Devrimci Demokrasi’ Örgütü Hindistan, Komünist İşçi Partisi APK Danimarka, ve İşçi Komünist Partisi Dominik Cumhuriyeti başsağlığı ve dayanışma mesajlarını ilettiler.

Mesajda, “Arif yoldaşın hatırası, yaşamlarını işçi sınıfının kurtuluşu, sosyalizm ve komünizmin inşası mücadelesine adamış ve partilerimizin militanları için örnek teşkil eden diğer birçok Marksist-Leninist komünistin hatırasına katılmıştır” ifadeleri yer aldı.

Cenazeye DEM Parti, Sol Parti ve Emekçi Hareket Partisi temsilcileri de katıldı. (İstanbul/EVRENSEL)

*********

26 Ocak 2025

Erol Büyükkaraca törenle İstanbul’a uğurlandı

Sınıfsız, sömürüsüz dünya ideali için uzun soluklu mücadelesiyle iz bırakan Erol Büyükkaraca’nın cenazesi Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlenen töreninin ardından İstanbul’a gönderildi.

Yakalandığı hastalık nedeniyle 21 Ocak günü Almanya’nın Frankfurt kentinde hayatını kaybeden Erol Büyükkaraca’nın naaşı, bugün düzenlenen töreninin ardından İstanbul’a gönderildi.

Frankfurt yakınlarındaki bir salonunda gerçekleştirilen ve Avrupa’nın değişik ülkelerinden 500 kişinin katıldığı törende konuşan Büyükkarca’nın yoldaşları, 64 yıllık yaşamının yaklaşık 50 yılının devrim ve sosyalizm mücadelesi içinde geçtiğine dikkat çekti.

Saygı duruşunun ardından Emek Partisi (EMEP) adına konuşma yapan Çetin Karahan, “Erol Büyükkaraca hayatı, mücadelesi ve kişiliğiyle örgütümüzün yaklaşık son 50 yıllık tarihini de yansıtıyor. O, örgütüyle onur duyan bir militan olduğu gibi örgütü ve yoldaşları olarak bizler de onun varlığından, onunla sırt sırta mücadele yoldaşlığı yapmaktan büyük bir övünç duyduk. Onunla birlikte çalışan, onunla yolu bir şekilde kesişenler olarak hepimizin özlemle anacağı anıları, sohbetleri, yaşanmışlıkları da var kuşkusuz. Ama hepimizin tereddütsüz hemfikir olacağı bazı meziyetleri vardı. Bunlar, bugün ve gelecekte örgütümüzü ve mücadelemizi güçlendirmek için gerçekten kıymetli özelliklerdi” dedi.

Gençlik adına yapılan konuşmanın ardından Almanya Komünist Partisi İnşa Örgütü adına Diethard Möller de Büyükkaraca’nın ömrü boyunca işçi sınıfının ulusal ve uluslararası düzeyde örgütlenmesi için mücadele ettiğini ifade ederek, onun mücadelesini devam ettireceklerine dikkat çeken bir konuşma yaptı.

TAM BİR ENTERNASYONALİSTTİ

Uluslararası Marksist-Leninist Parti ve Örgütler Konferansı (CIPOML) adına törene gönderilen mesajda, Büyükkaraca’nın uluslararası toplantılarda işçi hareketinin durumu ve sorunları konusunda önemli uyarılar ve değerlendirmelerde bulunduğuna dikkat çekilerek, “Erol Büyükkaraca tam bir enternasyonalistti. Bu alanda partisi tarafından verilen görevleri eksiksiz yerine getirdi. Konferansımızın birçok oturumunda yer aldı ve siyasi katkısı büyüktü” denildi.

Almanya, Fransa, İngiltere, Avusturya, Hollanda ve İsviçre’den törene katılan yoldaşları adına konuşan Aslı Gül, “Yoldaşça paylaşımın birçok güzel örneğini senden öğrendik. Bir çoğumuzun politik gelişimine katkı sağladın. Katıldığımız her türlü etkinliğin olumlu ve olumsuz yönlerini bizlerle paylaşman bize çok şey kattı. Seni hiçbir zaman unutmayacağız ve mücadelemizde yaşatmaya devam edeceğiz” dedi.

Gazeteci-Yazar Mustafa Yalçıner ise şunları söyledi: “Erol bir devrimciydi. Liberalizmin en etkili olduğu koşullarda yaşıyoruz. Bu koşullarda devrimci olmak, Erol gibi ısrar etmek çok önemlidir. Arkadaşlarına, yoldaşlarına karşı nazik, burjuvaziye karşı sertti. Sadece kitaplardan okuyarak devrimci olan birisi değildi. Bir hamal babanın oğlu olarak kapitalizmi kendi yaşamından öğrenmişti. Bu nedenle, sıradan bir devrimci de değildi. Yüzü hep işçi sınıfına dönüktü. Israrla takip ederdi. Mücadelemizde yaşamaya devam edecek.”

ÇUBUKÇU: UMUTSUZLUK ONDA YOKTU

Ardından bir konuşma yapan Yazar Aydın Çubukçu, “Çok değerli bir komünistti. Bir komünistte olması gerekenleri kendisinde cisimleştirmişti. Türkiye devrimci hareketinin belli başlı yıkım dönemleri vardır. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamı, devrimci hareket için büyük bir darbeydi. Arkasından gelen 70’li yıllar bir diriliş ve şahlanış dönemiydi. Erol ve onun kuşağı bu dönemde ortaya çıktı. Son derece çalışkan, inatçı bir kuşak ortaya çıktı. Erol’un en temel özelliklerinden biri, yoksul işçi emekçi sınıfların içinden gelen bir hayatı devrimci mücadeleye taşıması oldu. Sırtladığınız yükü hedefe götürme gücünü her zaman bulamayabilirsiniz. Erol, en ağır yükleri en zor zamanlarda taşıyan kuşaktan bir yoldaşımızdı. Yalnız başına değildi şüphesiz. Devrimi yapabileceğimize inandığımız bir dönemdi. 70’li yıllarda Denizlerden sonra ortaya çıkan kuşak bu partiyi kurdular. Bu kızıl bayrağı burada ve her yerde yükseltmeye çalışan bu kuşaktır. Bu kuşak olmasaydı bugüne gelmemiz mümkün değildi. Komünizm davasını partide cisimleştirerek sınıf mücadelesini yücelten bu kuşak oldu. Erol hep iyimserdi. Hep sorunları çözmeye odaklı bir devrimciydi. Karamsarlık, umutsuzluk onda yoktu. Ondan bize kalan miras mücadeleye hep iyimser bakmak oldu” dedi.

Sık sık “Yaşasın devrim, yaşasın sosyalizm”, “Erol yoldaş ölümsüzdür” sloganlarının atıldığı anma etkinliği, hep birlikte söylenen Enternasyonal marşının ardından sona erdi. Törenin ardından İstanbul’a uğurlanan Büyükkaraca’nın naaşı, pazar günü Zincirlikuyu Mezarlığında düzenlenecek törenle defnedilecek.

Exit mobile version