Emek Partisi (EMEP), sona eren NATO Zirvesi’ne dair yaptığı yazılı açıklamada Türkiye’nin bu “savaş makinesinden” derhal çekilmesi gerektiğini belirtti. Açıklamada, NATO’nun dünya halklarının ve emekçilerinin baş düşmanı olduğu vurgulandı.
NATO’nun bir “savunma ittifakı” değil, emperyalist savaşların organizatörü olduğunu kaydeden EMEP, son NATO Zirvesi’nde alınan kararların bunu bir kez daha kanıtladığını ifade etti. Partinin açıklamasında, “Türkiye NATO’dan derhal çekilmelidir. Emperyalistlerin savaş makinesi NATO halkların düşmanıdır” denildi.
“Emekçilerin cebinden savaş tüccarlarına pay aktarılıyor”
Zirvede alınan kararlarla ülkelerin savunma harcamalarına ayrılan payın GSYİH’nin yüzde 2’sinden yüzde 5’ine çıkarıldığını hatırlatan EMEP, “Bu demektir ki emekçilerin cebinden savaş tüccarlarına gidecek pay yüzde yüzden fazla artmıştır” açıklamasını yaptı.
ABD Başkanı Trump’ın zirve sonunda yaptığı konuşmada NATO ülkelerine bu artışı dayattığını, hatta karşı çıkan ülkeleri ticari yaptırımlarla tehdit ettiğini belirten parti, bu tavrın NATO’nun emperyalist karakterini bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı.
“NATO emperyalist paylaşımın amiral gemisidir”
EMEP açıklamasında NATO’yu “ABD ve müttefiklerinin saldırganlık örgütü” olarak tanımladı ve şu ifadeleri kullandı:
“Dünyanın yeniden paylaşılması; sermaye birikimi ve dolaşımının önündeki engellerin ortadan kaldırılması, halklara boyun eğdirilmesi ve büyük pazarların düzenlenmesi için NATO, emperyalizmin amiral gemisi olarak hizmet etmektedir. NATO dünya emekçilerinin ve halkların baş düşmanıdır.”
“Türkiye savaş ekonomisine itiliyor”
Parti, Türkiye’nin de bu süreçte giderek savaş ekonomisinin bir parçası haline getirildiğine dikkat çekti. Türkiye’nin NATO dayatmalarıyla silahlanmaya ayırdığı bütçenin 26 milyar dolardan 66 milyar dolara çıktığına işaret eden EMEP, “Zaten ekonomik krizin altında ezilen Türkiye halkı, şimdi de emperyalist çıkarlar uğruna seferber ediliyor” ifadelerini kullandı.
“NATO üsleri kapatılmalı, Türkiye bu makinenin parçası olmamalı”
Açıklamanın sonunda şu çağrılar yer aldı:
“Türkiye emekçileri için NATO üyeliği bir güvenlik teminatı değil, aksine güvensizlik kaynağıdır. Türkiye’deki üsler, limanlar ve hava sahası emperyalist müdahalelere hizmet etmektedir. Türkiye bu savaş makinesinin bir aygıtı olmayı reddetmelidir. NATO’dan çıkılmalı, tüm NATO üsleri kapatılmalıdır. Türkiye herhangi bir ülkeye yapılacak saldırının pazarlık masasına da oturmamalıdır.”
EMEP’in bu açıklaması, NATO üyeliğinin yeniden tartışılması ve Türkiye’nin dış politikasının bağımsızlık ekseninde yeniden şekillendirilmesi gerektiği yönündeki çağrıların yeni bir örneğini oluşturdu.
