Can Atalay’ın kurucuları arasında yeraldığı ve yönetim kurulu üyesi de olduğu, şu anda Genel Başkanlığını CHP eski Milletvekili Melda Onur’un yaptığı Sosyal Haklar Derneği Genel Merkezi, Gezi Davası sanıklarının tutuklanmalarının 3. yılında bir açıklama yayınladı.

CAN ATALAY
KARARLAR TANINMADI
Yöneltilen suçlama: Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmek
Baskı biçimi: Gözaltı/Yurtdışı yasağı/Yargılama/
Tutuklama/Hapis Cezası
• Yargılanıp beraat etmesine karşın istinaf mahkemesi beraat kararını bozdu. Bozma sonrasında hakkında yurtdışı yasağı kondu.
• Adil yargılanma hakkı ihlal edildi.
• Türkiye İşçi Partisi’nden Hatay Milletvekili seçilmesine karşın tahliye edilmedi.
• Seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ihlal edildi.
• Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ihlal edildi.
• Anayasa Mahkemesi (AYM) “yargılamada durma kararı verilmesi ve tahliye edilmesi gerektiğine” hükmetti. Yargıtay, AYM kararına “uyulmaması”na karar verdi.
• Seçilme ve siyasi faaliyette bulunma, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ihlal edildi.
• Atalay’ın milletvekilliği TBMM’de okunan karar ile düşürüldü.
“Biz içeri düştüğümüzden beri, güneşin etrafında tam üç kere döndü dünya.”
Bu üç yılda;
Dayanaksız ve uydurma suçlamalarla, delilsiz “yargılamalarla” ve gerekçesiz “kararlarla” Bakırköy ve Silivri Cezaevleri’nde tutulan bizler, Anayasal düzene ve hukuk devletine dönmeyi umut eder ve bunun için mücadele ederken, içine gömülmemiz istenilen karanlığın daha da derinleştirildiğine, anayasal düzenin, Meclis’in ve bir bütün olarak yurttaşların seçme hakkının fiilen askıya alındığına tanık olduk.
Daha ilk gün söylemiştik: “Türkiye bu kuralsızlık ve hukuksuzluk deli gömleğine sığmayacak. Bunu hep birlikte göreceğiz.“
Ve gördük.
Bir grup genç, İstanbul Üniversitesi’nin önünde kurulan barikatın eşiğinde yırttı o “deli gömleğini” ve milyonlar sel olup aktı meydanlara.
“Biz içeri düştüğümüzden beri, güneşin etrafında tam üç kere döndü dünya.
Fakat gün ışıdı her şeye rağmen, biz içeri düştüğümüzden beri
Ve karanlığın kenarından onlar,
Ağır ellerini toprağa basıp doğruldular yarı yarıya…”
***********
TAYFUN KAHRAMAN
Yöneltilen suçlama: Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmek
Baskı biçimi: Yargılama (Ceza davası)/Tutuklama/Hapis cezası
• Hakkında açılan iki ayrı soruşturma takipsizlikle sonuçlandı. Düzenlenen yeni iddianameden yargılanıp beraat etmesine karşın istinaf mahkemesi beraat kararını bozdu.
• Adil yargılanma, silahların eşitliği ilkesi, çelişmeli yargılama ilkesi, gerekçeli karar hakkı ihlal edildi.
• Suçun şahsiliği ilkesi gereğince iddia makamı, yerel mahkeme ve Yargıtay’dan tek bir satır gerekçe verilmedi, Kahraman’ın eylemi somutlaştırılmadı.
• Savunmanın sunduğu deliller mahkemece değerlendirilmedi.
• Kararda gerekçe sunulan tanığın beyannamelerine karşın tanığın sorgulanmasına izin verilmedi.
• Kahraman’a soru sorma hakkı tanınmadı.
Silivri Zindanı’nda ailemden, sevdiklerimden, öğrenci ve meslektaşlarımdan ayrı geçen 3’üncü yıl da geride kaldı. Hiçbir delile dayanmadan ve kanıtlanmış bir suçum olmadan tutsak edilişim sürüyor. Bu tutsaklığın nedenini 23 Nisan Depremi bir kez daha gösterdi. Spekülasyon yerine şehircilik bilimini, rant yerine halktan yana planlamayı savunduğumuz, depreme dayanıklı, afetlere dirençli kentler için çalıştığımız için bu tutsaklık…
Silivri’den herkese sımsıcak selamlar.”
**********
ÇİĞDEM MATER
TOPLANTIYA ‘KATILDI’ DENİLDİ
Yöneltilen suçlama: Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmek
Baskı biçimi: Gözaltı/Yurtdışı yasağı /Yargılama / Tutuklama/ Hapis Cezası
• Gezi Direnişi hakkındaki bir belgesel çekmeyi düşünmesi üzerine belgesele ilişkin yapılan görüşmeler suçlamaya ve tutukluluk kararına dayanak yapıldı.
• Mater’in İzmir’de bulunduğu tarihlerde Garaj İstanbul’da yapılan bir toplantıya “katıldığı” mahkeme heyeti tarafından kabul edildi.
• Telefon görüşmeleri suçlamalara ‘kanıt’ olarak gösterildi.
• Mahkeme, Gezi Direnişi sırasında yapılması planlanan ancak yapılmayan bir açıklamayı Mater’in hazırladığını iddia etti.
• Adil yargılanma hakkı ihlal edildi.
• Kanunsuz Suç ve Ceza olmayacağı ilkesi ihlal edildi.
• “Kaçma şüphesi” iddiasıyla tutuklandı.
*******
MİNE ÖZERDEN
Yöneltilen suçlama: Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmek
Baskı biçimi: Yurtdışı yasağı/Yargılama (Ceza davası)/ Tutuklama/Hapis Cezası
• İstinaf mahkemesinin beraat kararını bozmasının ardından hakkında yurtdışı yasağı getirildi.
• Gezi Davası’na “bir ihbar” sonucu dahil edildi. İddialar araştırıldı ve raporda “iddialarla ilgili tespit yapılamadığı” belirtildi.
• Hakkında alınmamış bir dinleme kararına karşın telefon konuşmaları suçlamalarda “delil” olarak gösterildi.
•İhbarcının iddiasının doğru olmadığını kanıtlayan rapor, mahkemede olmasına rağmen hiçbir lehe delil ve savunma argümanı dikkate almadı.
• Adil yargılanma hakkı ihlal edildi.
•Gezi Direnişi sırasında İstanbul’da bulunmayan Özerden, “toplantılara katılmak, şiddet içeren eylemlerde bulunmak” iddiasıyla suçlandı.
“Rehineliğimizin 3’üncü yılı geride kalırken merak edenler için… Kendi adıma dışarıdaki gibi içeride de akıl-ruh-beden sağlığımı dengede ve bir arada tutmaya, kolektif bilincin oluşmasına destek için sakin ve kararlı bir iradeyle, gerekenleri yapmaya devam ediyorum. Elbette zamanı gelecek, iklim değişecek… Olan bitenleri, duyguları, düşünceleri, durumları, kimseleri kırıp dökmeden, sahici-samimi-sade bir belgesel tadında paylaşacağız.
Şimdi ise,
Çifte standartlara, çıkarcılıklara, belirsizliğe, kutuplaşmaya ve gündemin hızına kurban edilen temel haklarımızı, ortak değerlerimizi hatırlama konuşma, idrak etme zamanı…
Asgari müştereklerde birbirimize güvenebilecek dili ve zihniyeti inşa edebilmemiz için özenli, dikkatli, anlama odaklı ve saygılı olabilmek çok değerli diye düşünüyorum naçizane.
Hepimize kolay gelsin dileğiyle.”
********
Gezi Davası kapsamında hukuksuzca tutuklanan Gezi tutukluları cezaevindeki üçüncü yıllarını geride bıraktı. Gezi tutukluları gönderdikleri mesajlarda “Elbette zamanı gelecek, iklim değişecek” ifadelerini kullandı.
İstanbul’da önceki gün meydana gelen 6.2’lik depremin ardından yurttaşların ilk durağı olan Gezi Parkı iktidara hâlâ korku salarken Gezi Parkı Direnişi’nin ardından açılan davalarda tutuklananlar cezaevinde üçüncü yıllarını geride bıraktı.
Gezi Parkı Direnişi’den yıllar sonra açılan davaların ardından birçok kişiye haksız ve hukuksuz şekilde cezalar yağdırıldı.
Gezi tutukluları Tayfun Kahraman, Milletvekili Can Atalay, Mine Özerden ve Çiğdem Mater, hukuksuz bir şekilde tutuldukları cezaevindeki üçüncü yıllarını doldurdu.
Gezi Direnişi’nin ardından açılan davalar sonucu “Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmek” iddiasıyla Atalay, Kahraman, Özerden ve Mater hakkında 18’er yıl hapis cezası verildi.
2017’de tutuklanan hak savunucusu Osman Kavala’nın tutukluluk süresi ise 8’inci yılını doldurmak üzere.