Atatürk Görseli
CUMHURİYETİMİZİN 101. YILI KUTLU OLSUN!

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin Parti Meclisi (PM) ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantıları sonrasında düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Doğan, Türkiye’nin yeni ve demokratik bir anayasaya ihtiyaç duyduğunu belirtti, anayasa tartışmalarının siyasi çıkar hesaplarının üstünde tutulması gerektiğini vurguladı.

“Yeni anayasa siyasi çıkar hesaplarından bağımsız ele alınmalı”

DEM Parti’nin yeni anayasa konusundaki tavrını açıkça ortaya koyan Doğan, mevcut anayasanın Türkiye’nin ihtiyaçlarına yanıt vermediğini belirtti: “Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Ama bu mesele, kimin bundan fayda sağlayacağı üzerinden değil, halkın gerçek ihtiyaçları temelinde ele alınmalı. Toplumun eşitlik, özgürlük, adalet ve barış beklentileri anayasa sürecinde esas alınmalı. Biz bu süreci bütüncül, ilkeli ve demokratik bir temelde yürütmekten yanayız.”

Doğan, Adalet Bakanı ile yapılan son görüşmede anayasa konusunun gündeme gelmediğini ifade etti, ancak partinin duruşunun uzun süredir değişmeden devam ettiğini vurguladı.

“Meclis Sorumluluk Almalı, Komisyon Kurulmalı”

PKK’nin silah bırakma kararının ardından Meclis çatısı altında bir komisyon kurulması gerektiğini savunan Ayşegül Doğan, bu süreci sadece bir “güvenlik meselesi” olarak değil, aynı zamanda Türkiye’nin demokratikleşmesinin önünü açacak bir fırsat olarak gördüklerini söyledi: “Bu komisyon geç bile kaldı. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş sorumluluk almalı. Türkiye’nin demokrasi sorununu çözmek için bu adım atılmalı. Bahçeli’nin teklifine de ilk elden olumlu yaklaştık.”

“DEM Parti, bu sürecin taşıyıcı kolonu olacak”

Basın toplantısında demokratik siyasetin genişletilmesi gerektiğini belirten Doğan, halkla temasın artacağını, ev ve halk buluşmalarının sayısının yükseltileceğini söyledi: “Bu sürecin hem anlatıcısı hem de örgütleyicisi olacağız. Süreç kırılgan, riskli alanları ortadan kaldırmak için çalışacağız. Demokratik bir ülke kurmak için, sahada olmayı sürdüreceğiz.”

“Kent uzlaşısı bizim stratejimizdir, suç değildir”

Doğan, yerel seçimlerde uygulanan “kent uzlaşısı” stratejisine yönelik açılan davalara da tepki gösterdi. HDK üzerinden yürütülen yargılamaları eleştiren Doğan, bu stratejinin DEM Parti’nin kendi yerel yönetim politikası olduğunu söyledi: “Herhangi bir siyasi parti ile ittifak yapmadık. Kent uzlaşısı DEM Parti’nin kendi programıdır. Demokratik siyaseti suç sayan bu yaklaşımı kabul etmiyoruz.”

Ahmet Özer ve kimlik siyaseti vurgusu: “Kürt olduğu için mi yargılanıyor?”

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in yargılanmasına da değinen Doğan, Özer’in “Vanlı olduğum için yargılanıyorum” sözlerini hatırlatarak etnik kimlik temelinde ayrımcılığa karşı durduklarını ifade etti: “İnsanların kendilerini değersiz hissetmediği bir ülke ancak eşitlikçi ve çoğulcu hukukla mümkündür. Bu ülkede kardeşlik hukuku inşa edilmelidir.”

Yargı Reformu ve Mahpuslara Özgürlük Talebi

DEM Parti’nin, hazırlanmakta olan 10. Yargı Paketi ile ilgili de beklentileri yüksek. Doğan, siyasi saiklerle cezaevinde tutulan binlerce kişinin serbest bırakılması gerektiğini ve parti olarak bu konuda Adalet Bakanlığı ile yoğun görüşmeler yürüttüklerini ifade etti: “DEM Parti olarak Türkiye’nin yargı alanında gerçek bir reforma ihtiyacı olduğunu en açık şekilde dile getiren partiyiz. 10. Yargı Paketi’ne ilişkin taleplerimiz Meclis ve kamuoyuyla paylaşıldı. Önümüzdeki günlerde hangi taleplerin karşılanacağı netleşecek.”

“Demokratik mücadelenin alanı genişletilmeli”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “silah vesayetinden kurtuldukça DEM Parti için yeni fırsatlar doğar” şeklindeki açıklamasına da yanıt veren Doğan, silahların susmasının yalnızca DEM Parti’ye değil tüm Türkiye toplumuna yarar sağlayacağını söyledi: “Silahlar konuştuğu için yanımızda duramayanlara sesleniyoruz: Buyurun, şimdi birlikte demokratik Türkiye için mücadele edelim. Bu süreç herkes için avantaj olmalı. Barış ve demokrasi herkesin hakkıdır.”

Exit mobile version