
Kıbrıs’ın hem güneyinde hem de kuzeyinde İsrailli grupların sistematik biçimde toprak alımları yapması, Chabad adlı siyonist grubun faaliyetlerini artırması ve yerleşim bölgeleri kurması, siyasette “işgal” uyarılarını beraberinde getirdi. Güneyde AKEL, kuzeyde UBP’den ortak mücadele çağrısı geldi.
Kıbrıs adası, İsrailli yerleşimcilerin artan toprak alımları ve Chabad grubunun kurumsal yerleşimi ile yeni bir tartışmanın odağına oturdu. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ana muhalefet partisi AKEL’in Genel Sekreteri Stefanos Stefanu, 20 Haziran 2025’te düzenlenen AKEL Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “ülkenin elimizden alınmakta olduğunu” söyleyerek siyonist grupların Kıbrıs’ta “kapalı gettolar” oluşturmaya başladığını açıkladı.
“Altıncı Büyük Tehlike”
Stefanu, üçüncü ülke vatandaşlarına yönelik kontrolsüz toprak satışını “ülke için altıncı büyük tehlike” olarak tanımladı. “Yeterli önlem almazsak, bir gün ülkemizin artık bize ait olmadığını fark edeceğiz,” diyen Stefanu, sadece demografik yapının değil, ulusal güvenliğin de tehdit altında olduğunu belirtti.
“Siyonist Chabad grubu tarafından kurulan okullar, sinagoglar, ritüel merkezler, mezarlıklar ve mülk ofisleri, organize bir yerleşim stratejisinin parçasıdır. Bu durum Filistin’de yaşananların bir benzeriyle karşı karşıya olduğumuz anlamına geliyor.”
Politis: “Yeni Vaat Edilmiş Toprak”
Güney Kıbrıs’ın önde gelen gazetelerinden Politis, “Kıbrıs Başka Bir Vaat Edilmiş Toprak Gibi… Yahudiler Kıbrıs’ta Neden Toprak Alıyor?” başlıklı haberiyle tartışmayı alevlendirdi. Haberde, son İran savaşıyla birlikte adaya 15 bine yakın İsrailli Yahudi’nin yerleştiği, Chabad’ın ise altı ev, sinagog, anaokulu, mikve, koşer merkezi ve yaz kampları işlettiği belirtildi.
UBP’den Stefanu’ya Destek: “Adada Gizli İşgal Girişimi Var”
Kuzey Kıbrıs’ta iktidardaki UBP’nin milletvekili Yasemin Öztürk, Stefanu’ya destek vererek, “Görülmeyen bu işgal, her iki halkın da ortak felaketi olabilir” dedi. Öztürk, İsrailli grupların kuzeyde de 2008’den bu yana organize toprak alımları yaptığını, bu alanlarda yalnızca İsraillilere açık bölgeler yaratıldığını söyledi.
“Stefanu’yu kutluyorum. 2003’te Güney’de, 2008’de Kuzey’de örgütlenen bu yapılanma, Kıbrıs’ı ‘Tüm Yahudilerin Merkezi’ yapmak isteyen bir siyonist projenin parçasıdır. Bu sadece bir mülk meselesi değil, topyekûn bir yerleşim ve işgal hareketidir.”
Ortak Sorun, Ortak Mücadele Çağrısı
Her iki liderin de dikkat çektiği temel nokta, Chabad grubunun sadece dini değil ekonomik, stratejik ve güvenlik alanlarında da altyapı inşa ettiği ve bu yapının gittikçe genişlediği.
Stefanu: “Bu ne yabancı düşmanlığı ne de antisemitizmdir. Tarihimizde Yahudi halkına yardım etmiş bir halk olarak uyarımız nettir: Ülkemizi kaybediyoruz.”
Öztürk: “Bu adada doğan her çocuk, kuzeyli ya da güneyli fark etmeksizin, mülklerin işgaline ve sermaye gettolarına karşı korunmalıdır.”
İngiliz Üsleri ve İstihbarat Faaliyetleri de Tartışmada
UBP Milletvekili Öztürk, adadaki İngiliz askeri üsleri ve Troodos’taki istihbarat merkezlerinin de bu sistematik yapıdan bağımsız olmadığını belirterek, “Ada üzerindeki tüm kontrol mekanizmalarını birlikte değerlendirmek gerekir” dedi.