“15-16 Haziran üzerine çok sayıda şiir yazıldı. Bu şiirlerin bir kısmı doğrudan 15-16 Haziran üzerine yazılmış şiirlerken, bir kısmı ise atıfta bulunan, gönderme yapan şiirlerdi.

Doğrudan eylemi anlatan şiirler arasında en etkileyici olanlardan biri Erol Çankaya’nın “Şanlı Haziran” adlı destansı şiiridir.[1] Şair yürüyüş kollarından, çatışmalara, işçilerin coşkusundan, sermayenin korkusuna kadar eylemin tüm boyutlarını mısralara yükledi. Bağımsız bir kitap olacak uzunluktaki bu şiirin bir bölümü, 1976 yılında Birikim dergisinde yayınlandı.
Bu şiir nedeniyle, dergi toplatıldı ve şair hakkında ceza davası açıldı. 2-3 yıl süren davanın sonunda Erol Çankaya, 6 aylık hapisle cezalandırıldı. Bu mahkumiyet ertelendi. O dönemin hengâmesi içinde şair, bu şiirini kitap olarak yayınlamaya fırsat bulamadı.
1978’de Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Yurdu’na yapılan baskın sırasında, Erol Çankaya’nın başka çalışmalarıyla birlikte bu şiiri de kayboldu. Şiirden, Birikim’de yayınlanan bölümü ile Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmış bir parçası dışında geriye bir şey kalmamış.”
Şanlı Haziran/ Erol Çankaya

(…)
İstanbul
‘’Sesini kaybeden şehir’’
Buldu bir haziran vakti buğular içinde
Fabrikalardan kondulardan göğerdi
Patladı bütün karanfiller bir sabah vakti
Bulundu
Rozetler gibi takıldı terli yakalara
Sesini buldu İstanbul
Adapazarı
Yağlı tulumlar, İngiliz anahtarları
Issız avlular şeneldi
Dağıldı dört bir yana soluklarımız
En güzel şarkı birlikte söylenirse güzeldir
Yürüyüşse eğer kolkolaysa,
Ve bu bin yıllık kent
Bu şehr-i İstanbul ki

en güzel vaktindeydi birinci kurtuluştan sonra
Balıkçısıyla tuzlu suyunun
Ağır dumanı ve yağıyla motorlarının
Vazgeçilmez ikinci kurtuluşa,
Yarına.
Şehir mevzilerini terk ederek geri çekiliyordu
Bankalar bonolar hisse senetleri
Ve bir hayli kudurgan adamlarıyla
Şehir kabuğuna gömülüyordu telaşlı ve
Umarsız
Otosan’dan Demir Döküm’den
İşçiler yaklaşıyordu
İşçiler yaklaşıyordu telaşsız ve ağır adımlarıyla
Birinci kurtuluşu yaratanların adımlarıyla
İkinci kurtuluşa

Gör ben çıktım durdu tezgahlar
Avluda koduğum yağdanlık güneşe karşı
Çeliği ve toprağı yoğurduğum yerde
Ben bıraktım fabrikayı şimdi
Yeni bir türküye başladım
Moraran ellerimiz sıkılmış yumruklar
Şimdi
Bitmeyecek hasretimizi anlatmak için
Kırmızı karanfili açtırmak için
Örselediğimiz yerden fışkırdık hazirana
Karşı
Örselendik ve kanın adı var şimdi
Boşalttığımız damarların
Tezgahlarımızda kuruyan kanın
Fabrika türkülerinin
Verdiğimiz şehidlerin
adı var şimdi
Doğacak çocuklarımızın adı koyuldu
artık
Zafer Aydın, İşçilerin Haziranı-15 -16 Haziran 1970, Ayrıntı Yayınları, 2020.
İzlemek için tıklayın!

Zafer AYDIN KİMDİR?
1963 Kars doğumlu. İlkokulu Kars’ta, ortaöğretimini İstanbul’da tamamladı.Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi mezunu. Yayıncılık ve sendika dergilerinde editörlük yaptı. 25 yılı aşkın bir süre, Kristal-İş Sendi- kası’nda eğitim uzmanı olarak çalıştı. Birgün, Radikal, Cumhuriyet gazeteleri ile çeşitli dergilerde ve internet sitelerinde yazıları yayınlandı. Yaşam Radyo’da, üç yıl kadar “İşbaşı” adlı programı hazırlayıp sundu. Artı TV’de “Emek ve Hayat” adlı programla kısa bir televizyonculuk tecrübesi yaşadı.
Yayınlanmış kitapları:
Mektepten Sokağa Liseli Gençlik, İlerici Liseliler Derneği (İLD) 1977-1980 (Sosyal Tarih Yayınları, 2023)
’68’in İşçileri (Ayrıntı Yayınları, 2021)
İşçilerin Haziranı ( Ayrıntı Yayınları, 2020)
Grevden İşgale Singer Eylemleri 1964-1967-1969 (Sosyal Tarih Yayınları, 2015)
Geleceğe Yazılmış Mektup 1968 Derby İşgali (Sosyal Tarih Yayınları, 2012)
“Kanunsuz” Bir Grevin Öyküsü Kavel 1963 (Sosyal Tarih Yayınları, 2010)
Forum mu Yapsak Yoksa Devrim mi (Versus, 2008)
Sollamalar (Aykırı Yayınları, 2006)
Aziz Çelik ile birlikte,
Paşabahçe 1966, Gelenek Yaratan Grev (TÜSTAV, 2006)
Temel Sendikal Bilgiler (Kristal-İş, 2006)
Küreselleşme ve Sendikal Hareket (Kristal-İş,1997)
Belgesel Filmler “Çoban Ateşlerinin Yandığı Yerde Kavel’de” Melih Biçer ile birlikte (2016) “İşçilerin Haziranı” Cihangir Köse ve Nesrin Uçar ile birlikte (2023)