Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Tuzla’yı çok defa ziyaret etti. İstanbul gezilerinde her zaman büyük önem gösterdi.
Tuzlalılar her ziyaretinde, onu “Halaskarımız geliyor” diyerek neşeyle ve coşkuyla karşıladı.
Belki doğduğu topraklar olan Selanik’ten Tuzla’ya gelen mübadiller ile aynı hüznü hissetmiş, doğduğu topraklardan sonra hepimizin son ve ebedi vatanı olan bu aziz topraklarda buluşmuş olmanın duygusunu yaşamıştı. Belki de Tuzlalı çocukların gözündeki ışığı görmek ona güç vermişti.
Cumhuriyet iradesi, küllerinden yeniden doğan bir milletin geleceğe umutla yürüyüşüdür.
Bugün 101. yılında da o yürüyüş devam ediyor.
Tuzla, ana yurdumuzun üreten gücü, çalışkan insanlarının kenti. Ulu önderimizin “Vatanını en çok seven, işini en iyi yapandır” ifadesindeki gibi, vatanını en çok sevenlerin kentidir.
Bizleri 101 yıldır sapasağlam ayakta tutan, asırlar boyunca da ayakta tutacak olan iki şey var: Umuda sarılmak ve çok çalışmak.
Çünkü umutlara, ancak emeğimizle erişiriz.
Her karanlığın bir şafağı olduğunu hatırlayalım. Sonsuza kadar süren bir gece icat edilmemiştir.
Şiddet, yoksulluk ve türlü sorunlarla boğuştuğumuz bugünler de elbet geride kalacak. Bu da yine bizim çabamız, azim ve kararlılığımızla olacak.
Büyük Atatürk’ün ifadeleriyle “Çağdaş bir Cumhuriyet kurmak demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesi demektir.”
Bizlerin de gayesi tam olarak budur: İnsanca yaşamak, insanca yaşatmak, insanımız için çalışmak.
Cumhuriyet bizimdir. Dedemizin cephede verdiği can, nenemizin tarlada ektiği ekindir. Çalıştığımız fabrika, okuduğumuz okul, yaşadığımız şehirdir. Cumhuriyet bize emanettir. Onu ilelebet yaşatmak da boynumuzun borcudur.
Atamızdan miras aldığımızı, gelecek nesillerimize en güzel şekilde bırakacağız. Yaşasın Cumhuriyet!
Tüm Tuzlalıların, Cumhuriyet Bayramı’nı içtenlikle kutluyorum.
Eren Ali Bingöl Tuzla Belediye Başkanı