İzlemek için tıklayın!
1 Mayıs mitingine katılan TKP, Kadıköy’de muhteşem kitlesel bir buluşma gerçekleştirdi. Tip ile birlikte miting alanına katılan en kalabalık gruplardan biri ama en disiplinlisi olarak dikkat çekti.
Söğütlüçeşme’de TKP’nin buluşma alanında kürsü kuruldu ve TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, toplanan partililere seslendi: “Bakın bizim değerli bir bayramımız var 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. Cumhuriyet Bayramında Cumhuriyeti kutlayamıyoruz. Neden?” diye soran Okuyan, yoksul köylülerin kanlarıyla bedel ödeyerek yarattıkları bu ülkede işçilerin emekçilerin misafir haline düştünü” kaydetti.
“Holding sahipleri, tekel sahipleri sizlerden daha mı akıllıdır arkadaşlar soruyorum, daha mı akıllıdır?” “Peki bu zenginler, patronlar sizden daha mı çalışkan?” “Birileri dünyanın bütün kaynaklarına el koymuş, enerji kaynaklarına, madenlerine, fabrikalara, işletmelere, tarımsal arazilere el koymuşlar, sonra insanlar neden aç, yoksul, elektriksiz, neden evsiz? Arkadaşlar işte bu yüzden yağmurun altında toplandık, hakkımızı istiyoruz” diyen TKP Genel Sekreteri Okuyan, “Asalaklar, sömürücüler, holding sahipleri bütün ülkeye el koydular. Bizim bu ülkede parazitlere, asalaklara ihtiyacımız yok. O yüzden siyasi iktidara el koymak zorundayız. Her şeyi devletleştirmek zorundayız, her şeyi tepeden tırnağa”diyerek konuşmasını sürdürdü. Partiyi iktidara taşımak için başta işçiler olmak üzere, tüm ezilenleri, yoksulluğa mahkum edilen herkesi TKP’de örgütlenmeye davet etti.


TKP, Söğütlüçeşme’de buluşma alanında kürsü kurdu.
Sanatçılar Senan Kara, Orhan Aydın kürsüden şiirlerle, sanatçı Gülcan Altan ise marşlar ve şarkılarla kortejdekilere seslendi.

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan da burada bir konuşma yaptı.
Okuyan “Dünyamızın hali Türkiye’nin halinin aynısı. Dünyada 750 milyon kişi açlıktan ölmemek için uğraşıyor. Dünyada 150 milyon kişinin başını sokacak evi yok. Dünyada gerçek işsiz sayısı 450 milyon. 750 milyon kişinin elektriğe erişimi yok. Ve arkadaşlar dünyada 720 milyon kişi derin, aşırı yoksullukla karşı karşıya. Bunların aylık geliri aşağı yukarı 2400 lira ve altı. Arkadaşlar niye anlatıyorum bunları biliyor musunuz? Bizler zaten ülkedeki büyük bir çoğunluk bu yoksulluğu, adaletsizliği yaşıyoruz. Ama bütün dünya böyle. Bu milyarlarca insanın çektiği karşısında bir avuç para babası muazzam zenginliklere sahip. Şimdi soruyorum size bu süper zenginler, holding sahipleri, tekel sahipleri sizlerden daha mı akıllıdır arkadaşlar soruyorum, daha mı akıllıdır?” dedi.

“Hayır” seslerinin yükselmesinin ardından sözlerine devam eden Okuyan “Peki bu zenginler, patronlar sizden daha mı çalışkan?” diye sordu. “Neden böyle?” sorusunun yanıtının çok basit olduğunu dile getiren Okuyan “Birileri dünyanın bütün kaynaklarına el koymuş, enerji kaynaklarına, madenlerine, fabrikalara, işletmelere, tarımsal arazilere el koymuşlar, sonra insanlar neden aç, yoksul, elektriksiz, neden evsiz? Arkadaşlar işte bu yüzden yağmurun altında toplandık, hakkımızı istiyoruz” dedi.
Okuyan: Siyasi iktidara el koymamız gerekiyor
“Hakkımız nedir?” diye soran Okuyan “Fabrikalar, tarlalar, siyasi iktidar, her şey emeğin olacak” sloganını hatırlattı ve şu ifadeleri kullandı:
“Arkadaşlar orada en son sıradaki siyasi iktidar, ilk yapmamız gereken şey. Kurtuluşumuz için burada bayraklarımızı daha daha yukarı kaldıran bizler, ‘Yaşasın 1 Mayıs’ diyen bizlerin siyasa iktidara el koyması gerekiyor.”
“Türkiye büyük bir ülke, çoğalmamız gerekiyor” diyen Okuyan şu ifadeleri kullandı:

“Bugün İşçi Bayramı. Bayram bizim neyimize geçelim. Bugün mücadele günü. Önce hepimizin aslında sadece ve sadece işçi olduğumuzu kavramamız gerekiyor. İçimizde bu düzen tarafından ölüme mahkum edilen emekliler var. Emekliler işçidir. Aramızda eğitimine devam edebilmek için çalışmak zorunda olan, ailesine yardım eden işçi öğrenciler var, onlar işçi sınıfının parçasıdır. İçimizde ordan oradaya koşuşturan, geç kaldığında fırça yiyen, birer esnafa çevrilmeye çalışılan, oradan oraya giderken araç altında kaza geçirip ölen kuryeler var. Onlar işçi sınıfının parçasıdır. İçimizde yeraltında diri diri gömülen, yeraltında değer üreten madenciler var. Onlar işçi sınıfının parçasıdır. Belediye işçileri tekstil işçileri, mutfak ve servis işçileri, sağlık işçileri, eğitim emekçileri, plazalarda çalışan, günde 10 saat bilgisayar ekranına bakanlar işçi sınıfıdır. Önce bunu kavrayacağız. Biz işçiyiz diyeceğiz ki siyasi iktidara el koyalım. İşçi olduğumuzu unutursak bizi sömürmeye, yoksulluğa talim ettirmeye devam ederler. Önce işçi olduğumuzu kavrayacağız, sonra şunu söyleyeceğiz. Bizim, emeğiyle geçinenlerin, yaratanların, üretenlerin, değer katanların asalaklara, sömürenlere ihtiyacı yok.”
‘İşçiler partiye parti iktidara’
“Bakın bizim değerli bir bayramımız var 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. Cumhuriyet Bayramında Cumhuriyeti kutlayamıyoruz. Neden?” diye soran Okuyan, yoksul köylülerin kanlarıyla bedel ödeyerek yarattıkları bu ülkede işçilerin emekçilerin misafir haline düştünü kaydetti.

Okuyan “Asalaklar, sömürücüler, holding sahipleri bütün ülkeye el koydular. Bizim bu ülkede parazitlere, asalaklar a ihtiyacımız yok. O yüzden siyasi iktidara el koymak zorundayız. Her şeyi devletleştirmek zorundayız, her şeyi tepeden tırnağa” diye konuştu.
Okuyan “Emeğin siyasi iktidara el koymasının koşulu siyaset yapmaktan geçer. Siyaset sosyal medya başında, televizyon başında yapılmaz. Siyaset gerektiğinde yağmur altında 20 saat mücadele ederek yapılır. Siyaset sokakta, fabrikada, okulda düzene meydan okuyarak yapılır. Siyaset işçi sınıfının partisinde yapılır. İşçiler partiye, parti iktidara. İşte bu kararlılıkla gerçek bir işçi sınıfı bayramını kutlayacağımız sosyalist Türkiye için yaşasın devrim, yaşasın sosyalizm” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
TKP korteji “Patrona, zorbaya diz çökmüyoruz” pankartıyla yürüyüşe geçti.

TKP İstanbul İl Başkanı Dincel: Biz TÜSİAD’a göz yummayız
Mitingin bitiminde TKP korteji Altıyol’a doğru yürüdü. Boğa heykelinin önünde bir konuşma yapan TKP İstanbul İl Başkanı Ahmet Dincel korteji “Bu düzeni temsil eden herkese öfkeliyiz. Gün geçtikçe öfkemiz artıyor ama öfkemize eşlik eden bir şey var. Umudumuz, Türkiye işçi sınıfına olan inancımız. Bu ikisini yan yana getirenler, örgütlü kılanlar hoş geldiniz” diyerek selamladı.

Dincel, zenginliklere el koyanlara ve onları temsil eden düzen siyasetçilerine karşı bu örgütlü öfkeyi yükselterek ve siyaset alanına taşımaya devam edeceklerini ve işçi sınıfının mücadelesini büyüteceklerini söyledi.
Bir avuç patron kâr edecek diye işçilerin karanlığa boğulmaya çalışıldığını dile getiren Dincel “Türkiye Komünist Partisi’ni başka partilerle karıştırmasınlar. TKP azıyla yetinmez. TKP bu karanlığa boyun eğmez.” dedi.
1 Mayıs’ı kutlayacağız ama tarikatlar ve cemaatlere bu ülkenin gerçeği diyeceğiz öyle mi? 1 Mayıs’ı kutlayacağız ama eğitim, sağlık paralı olamaya devam etsin göz yumalım mı diyeceğiz? TKP düzen siyasetine, ikiyüzlülüğe boyun eğmez. TKP ikiyüzlü bir parti değildir. 1 Mayıs’ı kutlayacağız, hedefimizde sermaye sınıfı olduğunu haykırmaya devam edeceğiz. Biz TÜSİAD’a göz yummayız” dedi.
Bu sırada kortejden “TÜSİAD defol bu memleket bizim” sloganları yükseldi.
Çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınması gibi talepler öne sürmeyeceklerini çünkü işçi sınıfının ürettiği her şeyi istediklerini ifade eden Dincel “Bu memleketi, iktidarı istiyoruz” diye belirtti. Dincel’in sözleri “Patronların kârına el koyacağız” sloganlarıyla kesildi.
‘Karamsarlık yasak’
“Anadolu halkının kanı, canı pahasına kazandıklarının sermaye sınıfına peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz. İşçi sınıfının siyaset yapma hakkını her yerde savunmaya devam edeceğiz” diyen Dincel konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Buradan bir sözle ayrılalım. Karamsarlık yasak yoldaşlar. Karanlık var evet ama karamsarlık yasak. Karamsarlığa kapıldığınız anca yanıbaşındaki yoldaşınıza, partinize, Türkiye işçi sınıfına sarılmaya devam edin.”
Bu düzende emekçilerin üstüne gelen ne varsa hepsinin sömürünün ürünü olduğunu kaydeden Dincel, 105 yıl önce TKP’nin yola koyulmasına canını adayan Mustafa Suphilerin mücadelesini bugüne taşıyanlara selam olsun” diyerek sözlerini sonlandırdı.