Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM’de düzenlenen grup toplantısında gündeme ilişkin açıklama yaptı.
Tutuklanan ve yerine kayyım atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’le görüşme taleplerine yanıt verilmediğini belirten Özel, Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek için “Bu Saray’ın celladıdır, seyyar giyotinidir” dedi.
Devlet Bahçeli’nin medya organlarını ve gazetecileri tehdit eden açıklamalarına da yanıt veren Özel, “Bir gazetecinin kılına zarar gelirse, milletimiz bilsin ki bu Bahçeli’nin talimatıyla olmuştur” dedi.
Bahçeli’nin “Özgür Bey, rejimi, yani Cumhuriyet’i değiştirmeyi nasıl başaracaksın? Darbeyle mi yol alacaksın? İsyan mı çıkaracaksın? Dış güçlerden yardım mı dileneceksin?” ifadelerine yanıt veren Özel, “Cumhuriyet’in kurucu partisi bu rejimi korumaya devam ediyor. Bizim değiştireceğimiz rejim Saray rejimidir” açıklamasında bulundu.
Özel Bahçeli’nin “İmralı ile DEM Parti grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyoruz, çağrımızı kararlılıkla yineliyoruz.” açıklamasına da “Toplumsal mutabakata dayalı olacaksa varız ancak bir kırmızı çizgimiz var. Şehit ve gazi ailelerinin rızası. Şehit aileleri ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız hiçbir şeye ‘evet’ demeyeceğiz. Bizim çizgimiz budur.” diye yanıt verdi.
Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Bu memleketi 68 bin atanmamış öğretmeni kabul edilemez bulup, madem öyle niye okuttunuz diyenlerin, şu anda 1 milyonun üzerindeki öğretmenin hayalleriyle oynadıklarını, atamadıklarını ve daha kötüsü diplomalarını ellerinden almaya kalktıklarını, kurdukları Milli Eğitim Akademisi ile orada eğitim aldıktan sonra ancak yılda 20-25 bin atama olabileceğini, yani hiç yeni öğretmen mezun olmasa bu hesapla 68 yıl sonra ancak öğretmenlerin tamamını atayacaklarını söyleyen bir iktidarla karşı karşıyayız.”
“Bu iktidar geldiğinde en düşük öğretmen maaşı 23 çeyrek altın satın alabilirken, bugün 8 çeyrek altın alabiliyor. Yani bu iktidar, bir öğretmenin maaşından 15 çeyrek altın, bugünkü parayla 75 bin lira çalmış. Öğretmenlere sesleniyorum: Hocam bunun da var bir çaresi o da Cumhuriyet Halk Partisi…”
“5 DEPREMZEDEN 4’Ü ÇADIRDA YA DA KONTEYNERDE KALIYOR”
“Sayın Yalçın Karatepe ve Volkan Demir başkanlığındaki ekonomi takımımız bu hafta Gaziantep, Malatya, Kahramanmaraş ve Samsun’daydı. Özellikle deprem bölgesindeki üç ilde yaptıkları çalışma sonrasında bize ulaştırdıkları rapora göre; ilk yapılması gereken mücbir sebep uygulamasının yeniden uzatılması. Burada evinden yarım ekmek yapıp getiren, çayı ayağının dibinde demleyen, halen daha konteynerde kalan esnafa vergi vereceksin, beyanname düzenleyeceksin diyorlar. Bu doğru değil. Halen daha siftahsız kapatılan dükkanlar varken, bu mücbir sebebin her sefer tartışma konusu olup 3 ay uzatılması yerine, 3 yıllığına uzatılması bütün esnaf ve esnaf örgütlerinin talebidir. Bunu böyle bekliyoruz.”
“Rezerv alan sorunu bütün deprem bölgesinde sürüyor. Az hasarlı yapıları onarıp içine geçebilirsin dediler. Kredi çekildi, borç alındı; şimdi, biz orayı rezerv alan ilan ettik, senin evini yıkacağız diyorlar. Bu sorunların ortadan kaldırılması gerekiyor. Yerinde dönüşüm için 750 bin lirası hibe 750 bin lira kredi desteği vardı. Bugünkü fiyatlarla ev yapmak mümkün değil. CHP olarak bu evlerin ücretsiz yapılmasını savunuyorduk. Keşke 2 milyonu hibe, 1 milyonu kredi olsa çok daha iyi olur.”
“Esas sorun tutulmayan söz. Sayın Erdoğan ‘1 yılda 650 bin konut yapacağım’ dedi. Olmaz, yapamazsın dedik. Depremzedelerin umudunu çalmayın dedik. Şuana kadar teslim edilen konut 130 bin. 2 yıl sonra 5 depremzeden 4’ü çadırda ya da konteynerde kalıyor. Deprem bölgesinde herkes mağdur, en çok da Hatay mağdur.”
“TOPLUMSAL MUTABAKATA DAYALI OLACAKSA VARIZ”
“Toplumsal mutabakata dayalı olacaksa varız ancak bir kırmızı çizgimiz var. Şehit ve gazi ailelerinin rızası. Şehit aileleri ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız hiçbir şeye ‘evet’ demeyeceğiz. Bizim çizgimiz budur.”
ÇAYIRHAN’DAKİ MADENCİLERİN DİRENİŞİ
“Madenciler haklarını arıyor, o mücadele çok önemli. 1987’de devlet hem santrali hem madeni açtı orada. 4 Aralık’ta yeniden özelleştirecekler. 17 şirket kıyasıya yarışacak ama kimin tarafından alınacağı herkes tarafından biliniyor. Utanmasalar kırmızı kurdele takacaklar. Mesele şu, biz 2020 yılında altın yumurtlayan tavuğu kesmişiz, Tayyip Bey diyor ki bir daha keselim. Bırakın devlet, millet, işçi kazansın. Nallıhan’a dayanışmaya giden herkesi tebrik ediyorum. Sonuna kadar bu mücadeleyi destekliyorum.”
“İLİÇ’TEN MURAT KURUM’UN İMZASI ÇIKTI”
“Erzincan İliç’te 9 kardeşimiz gitti. Heyet, bilirkişi dedi ki ‘Faciada kapasite artış raporu verenler bu işten suçludur’ dedi. Raporun altından Murat Kurum’un imzası çıktı. Birinci bilirkişi Murat Kurum’u sorumlu tutunca, ikinci bilirkişi ‘sorumluluk yok’ dedi. Murat Kurum’u kurtardı. İki rapor taban tabana zıt. 9 işçinin iki eli öbür dünyada yakanızdadır.”
“AKIN GÜRLEK BU SARAY’IN CELLADI, SEYYAR GİYOTİNİ”
“Ahmet Özer tutuklandığı gün Adalet Bakanlığı’na yazı yazdık. Normalde milletvekilleri istediği zaman tutuklu biriyle görüşür, terör suçundan tutukluysa Bakanlık izni gerekir. Adalet Bakanı’nı bizzat aradım. ‘Bu hafta sonunu geçelim, pazartesiyi görelim’ dedi. Bir aydır o pazartesi gelmedi. Haftalardır telefonlarımıza çıkmıyor. Ağızlarındaki bakla ‘Bakan yardımcımız Akın Gürlek’e çok ağır konuşuyorsunuz.’
Sen bizi Ahmet Özer’le görüştürmeyerek benim muhalefetimi terbiye edeceksiniz öyle mi? Senin de, sana o emri verenlerin de alnını karışlarım da sana minnet eylemem. Akın Gürlek bu Saray’ın celladıdır. Seyyar giyotinidir.”
BAHÇELİ’YE TEPKİ
“(Bahçeli’nin medyayı tehdidine tepki) Bunu yapma. Açıkta yapılan kusurun tenhada özrü diye bir şey varsa bunun patenti şahsına aittir. Ama şu kadarını söyleyelim, bir televizyon kanalı başta tüm medya organlarını, gazetecileri patronları teker teker not edecekmiş, burnundan fitil fitil getirecekmiş. Bir ülkede eğer o ülkedeki rejimin adı demokrasi ise yönetim şekli cumhuriyet ise o oturduğumuz koltuklara bizi millet oturtuyorsa sen yasama kadar önemli olan ve şu anda vatandaşın hakkını hukukunu savunmakla mükellef olan basını gazeteyi medyayı tehdit edemezsin. Önlerinde biz varız, arkalarında biz varız. Asla ve asla bugünden itibaren başta Halk TV herhangi bir televizyonun gazetenin gazetecinin saçının kılına zarar gelirse milletimiz bilsin ki Devlet Bey’in talimatıyla MHP yapmıştır. Nokta. Kabadayı mısınız siz! Bir gazetecinin kılına zarar gelsin, sorumlusu MHP’dir!'”
“Cumhuriyet’in kurucu partisi cumhuriyeti hedef aldı diyor. Sayın Bahçeli, Cumhuriyet’in kurucu partisi, cumhuriyeti hedef alanlara karşı, tam düşeceklerken koluna giren sana rağmen, tökezlediklerinde ayağa kaldıran sana rağmen, lastik patlayınca yedek lastik takan sana rağmen bu rejimi korumaya devam ediyor. Bizim ortadan kaldıracağımız rejim Saray rejimidir.” (POLİTİKA SERVİSİ)