İmamoğlu mücadelesini İzmir’den başlattı, binlere seslendi… Erdoğan’a meydan okudu!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Adaylığı için yola İzmir’den çıktı. Üyelerin Cumhurbaşkanı adayını seçmesini “Demokrasi devrimi” olarak tanımlayan İmamoğlu, AK Parti iktidarına yönelik sert eleştirilerde bulundu. İmamoğlu, “Devrim yapıyorsunuz, tarihe geçiyorsunuz. Bu bir meydan okumadır” ifadelerini kullandı.
İzlemek için tıklayın!
Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ – Cumhurbaşkanı Adayı olmak için yola çıkan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ilk örgüt buluşması ve mitingini İzmir’de gerçekleştirdi. Vapurla Üçkuyular’dan Bostanlı’ya geçen İmamoğlu’na İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu da eşlik etti. Karşıyaka Mustafa Kemal Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda yapacağı miting için partililer salonu saatler öncesinden doldurdu.

İMAMOĞLU’NA GÜL YAPRAKLI KARŞILAMA
İmamoğlu, salona İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ile birlikte giriş yaptı. Partililer İmamoğlu’nun üstüne gül yaprakları attı.
İMAMOĞLU: “AYAĞA KALKIP, HEDEFE YÜRÜYECEĞİZ”
Konuşmasına salondan gelen ‘İktidar’ sloganlarıyla başlayan İmamoğlu, “İzmir’de olmanın yüksek heyecanını taşıyorum. Burada çok kıymetli dostlarım sizleri selamladılar. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız ve İl Başkanımız sizlerle konuştu. İzmir gerçekten özel bir şehir, cesur başlangıçların, güzel finallerin şehridir. İlk kurlunun son zaferin şehridir. Merhaba İzmir. Bugün yeni bir yolculuğun ilk adımını hep birlikte atıyoruz. Başarmak için her şeyden önce yola çıkmak gerekir, yerinizde sayarak, şikayet ederek hiçbir şeyi değiştiremeyiz. Ayağa kalkıp hedefe yürüyeceğiz, hep birlikte başaracağız, hedefe ulaşacağız” dedi.
“ORTAK ACILARIMIZI BİLE PARTİZANLIKLA ZEHİRLEMEYE ÇALIŞIYORLAR”
“Biz yalnızca seçim kazanmanın değil milletçe birliğimizi yeniden kazanmanın peşindeyiz” diyen İmamoğlu, “Sevinçte, kederde, acıda, mutlulukta tek yürek olabilmenin peşindeyiz. Biz bu ülkede ortak acılarımızı bile partizanlıkla zehirlemeye çalışan, iktidarda kalmaya çalışan bir avuç insandan kurtulacağız. Onlar bizi adaletsiz bir düzene mahkûm etmek istiyorlar ama bu millet esareti kabul etmez. Bu millet eşitsizliği asla kabul etmez. Atatürk’ün kurduğu bu güzel Cumhuriyet hepimizi eşitlemiş, çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkma hedefini koymuştur. Hayatın her alanında eşit olmak demektir bu, hak ve özgürlüklerin kullanımında herkesin eşit olması demektir. Çağdaş uygarlık düzeyenin üstüne çıkmak mahkemelerde olduğu kadar bilimde, teknolojide, üretimde öncü olmak demektir. CHP, Atatürk’ten aldığı ilham ve direktifle bu hedefler doğrultusunda yürümüştür. Milli ekonomin kurulmasında, ulaşım alt yapısında, açılan ilk fabrikalarda, bankalarda hep gururla evladı olduğum bu güzel partide sizlere hizmet ettiğim CHP’nin iradesi vardır” açıklamasında bulundu.
“BUNUN ADI DEMOKRASİ DEVRİMİDİR”
İmamoğlu açıklamasını şöyle sürdürdü:
Ülkemizin cumhuriyet, demokrasi gibi ilkelerinin bugün ne kadar sıkıntıya düştüğünü hepimiz yaşıyoruz. CHP 23 Mart’ta bir kez daha gücünü ve iradesini ortaya koyacak. Partimizin Cumhurbaşkanı adayı sizlerle üyeler tarafından belirlenecek. Bunun adı demokrasi devrimidir. Devrim yapıyorsunuz, tarihe geçiyorsunuz. Bu bir meydan okumadır. 23 Mart’ta meydan okumaya hazır mıyız!

“MÜHÜR KENDİNİ SULTAN SANANLARIN DEĞİL MİLLETİNDİR”
CHP, tek adamların ve dar kadro ile şekillenen siyasete meydan okumaktadır. Bizler cumhuriyetçiyiz, demokratız. Nasıl vatandaşlar ülkenin sahibiyse üyeler de partilerin sahibidir. Biz kendini devletin sahibi görüp itaat bekleyenlere benzemeyiz. Bizim anlayışımıza göre millet büyüktür, devletin sahibidir. Yöneticiler vatandaş karşısında haddini bilmelidir. Devlet milletine hizmet eder, şefkat elini uzatır. Vatan ve millet hepimiz için kutsaldır. Devlet vatandaşını korkutmaz, parmak sallamaz. 23 Mart tarihinde bu inancı tüm ülkeye yayacağız. Yapacağımız önseçimde iktidara en korktuğu şey olan sandığı göstereceğiz. Seçilmişlerin değil seçenlerin üstün olduğunu hatırlatacağız. Mühür kendisini sultan sananlarda değil millettedir.
“NORMAL ŞARTLARDA DEĞİLİZ”
Önseçimde atacağınız her oy demokrasinin, milli iradenin devrini gösterecek. Sandıktan kaçanları zangır zangır titretecek. 23 Mart’ta bu bozuk düzeni değiştirmeye kararlı olduğumuzu göstereceğiz, bu mücadele dalga dalga büyüyecek. Normal şartlarda değiliz. İktidarın giderek dozunu arttırdığı zulüm ve baskı ile karşı karşıyayız. Borçlanmadan geçinemeyen dar gelirliler bu iktidarın zulmü altında. Eğitim, sağlık ve adalet gibi devletin temel hizmetlerinden eşit olarak yararlanmayan milyonlarca vatandaşımız zulüm altındadır. En kararlı şekilde yürüyeceğiz. Ülkeyi yönetenler işlerini doğru düşüt yapamadığı için depremlerde, afetlerde, yangınlarda denetlenemeyen ortamlarda hayatını kaybedenler, gerçekleri dile getiren, iktidarı eleştiren herkes zulüm altındadır. Siyasi parti yöneticileri hatta genel başkanlar, belediye başkanları, belediye çalışanları zulüm altındadır. Bu zulmü yapanlar CHP’ye boyun eğdirerek millet4e boyun eğdiriyoruz diye düşünüyor. Ama ne biz en bu aziz millet boyun eğer mi? Milletimiz boyun eğer mi? Eğmez. CHP’nin zulme karşı tek yürek olduğunu göstereceğiz.
“ZALİMLERİN UYKULARINI KAÇIRACAĞIZ”
O bir avuç insanı, zalimliği yapanların uykularını kaçıracağız. Söz konusu bu ülkenin varlığı ve geleceği olduğunda CHP’liler bütün teferruatı kenarı bırakır, küskünlükleri unutur omuz omuza yürür. Bu yük CHP’lilere düşmüştür. Kol kola vererek bu yükü taşımaya hazır mıyız? Partimizin gerçekleştireceği önseçim ortak aklın uzlaşmanın ve dayanışmanın güçlü adımı olacak. Bu devrim gibi kararı alan genel başkanımız Özgür Özel’e, parti yöneticilerimize, vekillerimize teşekkür ediyorum. CHP’lilerin elleri önümüzdeki zaman diliminde on milyonlarca vatandaşımızın elini sıkacak. Elinizi milletimize uzatmaya hazır mısınız? Zulme karşı adaleti, vicdanı ve iyiliğin yanında saf tutan herkesle bir olacağız, bu memleketten partizanlığı silip atacağız. Partimiz bir kurtarıcı belirlemeyecek, 23 Mart’ta partimizin güçlü iradesini ortaya koyacağız. Bana güç vermeye hazır mısınız? Benim bütün cesaretim sizden geliyor, bana cesaret vermeye hazır mısınız? Karşınızda sizin gücünüz, cesaretiniz ve kararlılığınız var. Kurtuluş yok tek başına hadi hep beraber görev başına! Hep birlikte başaracağız. Ben gelecek güzel günlere inanıyorum. Yaradan bana çok düzel şeyler verdi, inandığımız zaman oluyor. Bu yolculuk en güçlü inançla yürüyeceğim yolculuk. Çıktığım yolun sonundaki o güneşli, umutlu sabahı şimdiden hissediyorum. Bu cennet vatanımın üstündeki karabulutları dağıtacağız. O gün seçim kazanmanın değil milletçe birliğimizi, geleceğimizi kazanmanın mutluluğunu yaşayacağız. O gün bir avuç insanın dışında herkes ‘Çok şükür bu devir bitti’ diyecek.

BEN DEVLET ARTIK ORTAK AKILLA HAREKET ETSİN İSTİYORUM”
Herkes ülkeyi bu kadar yoran bir devrin sona ermesinin verdiği huzuru hissedecek. Sonra bir dakika bile ve hep beraber ceketimizi çıkarıp kolları sıvayacağız. Milletin hakkını millete vereceğiz. Bu ülke bizim, bir kişinin değil. Herkes vatandaş karşısında haddini hududunu bilecek, milletin evlatları bu devleti yönetecek. Partizanlığı söküp atmaya hazır mıyız? Ben partizanlığı zihninden atan bir kardeşinizim. Ben devlet artık ortak akıl ile hareket etsin istiyorum. Canım ülkemiz adaletin eşitliğin kardeşliğin gücüyle büyüsün ve zenginleşsin istiyorum. Ona oy vermiyor diye düşman edinir mi ya da belediye engellenir mi? Ben bunu 11 senedir yaşıyorum. Ben ülkemi yöneteceğim, bize Allah öyle bir şey göstermez de İzmir’i başka parti yönetecek ve ben ona rağmen destek olmalıyım. Aynı şeyi diğer iller için de söylerim. Ama onlar için öyle değil kendinden değilse engelliyorlar. İzmir’i rahat bırak zaten pırıl pırıl parlar.

“TEK ADAMLIĞIN, PARTİZANLIĞIN GÖLGESİ DEVLETE DÜŞMEYECEK”
Güzel İzmir 20 küsur senedir ülkeyi yöneten akıl tarafından ayrımcılığa uğruyor. İzmir cezalandırılıyor. İzmir’in ışığını söndürmek istiyorlar, böyle bir akıl olabilir mi? Bizler aldığımız devlet terbiyesiyle Diyarbakır’a da İzmir’e de Adana’ya da Trabzon’a da aynı gözle, vicdan ve sevgiyle bakan iktidar olacağız. Bir anne ve baba evladını ayırabilir mi? Kentlerimizin sahip olduğu potansiyelin farkındayız, bizim göremediğimizi de millet gösterecek. Yolumuzu milletimizle belirleyeceğiz. İcraatçı karakterimizle ülkemizin ekonomisine güç ve ivme kazandıracağız. Halkçı karakterimizle milletimize çağ atlatacağız. ‘Her şeyi ben bilirim, ben ne dersem o olur’ asla demeyeceğiz. Bu akıl dışı anlayışı memleketin içinden söküp atacağız. Tek adamlığı ve partizanlığın gölgesi bile devlete düşmeyecek.
“HALKÇILIK VADEDİYORUM”
Yöneticiler şeffaf olacak, gerektiğinde hesap verecek. Bu söylediklerim temelsiz değil, hepinizde buradan icraatçılık vaat ediyorum çünkü nasıl yapılır iyi biliyorum. İstanbul’da 6 yıldır sergilediğimiz performans ortada. Halkçılık vaat ediyorum çünkü iyi biliyorum. Şeffaflık vaat ediyoruz. Adil bir yönetim vaat ediyoruz, böyle bir yönetim nasıl hayata geçer iyi biliyoruz.
BEN MAKAMA DEĞİL MÜCADELEYE ADAYIM”
İstanbul’da 6 yıldır sergilediğimiz performans ortada. Halkçılık vaat ediyorum çünkü iyi biliyorum. Şeffaflık vaat ediyoruz. Adil bir yönetim vaat ediyoruz, böyle bir yönetim nasıl hayata geçer iyi biliyoruz. Ben önce aday ve sonra cumhurbaşkanı olma iddiası ile yola çıkıyorum. Saray’da oturup ülkeyi yönetmek gibi bir hayalimiz yok. Ben makama değil mücadeleye adayım. İktidarın yerle bir ettiği devlet yapısını, eğitimi, sağlığı ve ekonomisi sizlerle birlikte inşa etmek. Devleti bir avuç insanın çıkarına değil, milletin bekçisi haline getirmek. Bu nedenlerle partimin ve milletimizin cumhurbaşkanı adayı olmaya talibim.
“SENİN DÖNEMİN BİTTİ, BEN BURADAYIM”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki Medya A.Ş.’ye açılan soruşturma ve polis baskını sonrası İmamoğlu tanımadığı kişilerin banka hesaplarına ve mal varlıklarına el konduğunu söyleyerek, “Ey gidi şahıs; sana kötü bir haberim var, rüyalarından çıkmayacağım. Korkmayacağım! Sen susacağımızı zannediyorsun. Hodri meydan! Mert ol, mert! Senin savcıların sorsun benim arkadaşlarım yanıtlasın. Var mı yüreğin? Var mı cesaretin? Yoksa yine Saray’ın odalarına saklanarak mı konuşacaksın. Uydurma gizli tanık seversin, yalanları medyanda yayınlayarak milleti kandıracağını sanırsın. Sana kimse inanmıyor, senin medyana zaten inanmıyor. Kusura bakma Erdoğan, atı alan Üsküdar’ı geçti. Senin dönemin bitti, öyle de bitti böyle de bitti! Millet senin Ali Cengiz oyunlarından bıktı. Ben buradayım, bana gel bana! Başkasına yürüme. Abdestinde şüphesi olmayanın namazında şüphesi olur mu? Ben bekliyorum buradayım.
‘BİZE YENİLGİYİ ÖĞRETEMEYECEKSİN’
Kendisine açılan davalara ve soruşturmalara işaret eden Ekrem İmamoğlu, “Millet biliyor ama biz İngilizce’ye çevirip dünyaya anlatamıyoruz. Ahmak davası, bilirkişi davası bir de üstüne kendisinde olmayan diploma davası. 35 yıl sonra benim diplomamı iptal ettirmek isteyen kişi yarın tapularına, arabalarınıza, bankadaki paralarınıza diplomam gibi çöker. Ekrem İmamoğlu olmadan seçim istiyorsunuz, korkuyor! İnsan beni göründe korkar mı, bir yaşındaki çocuk beni görünce kucağıma gelmek istiyor. Benden kim korkar? Millete yanlış yapan. Suç icat ediyorlar. 2014 yılından beri tek suçum sandıkta yenilmemek. Bu cümleleri aklına kazı, bize yenilgiyi öğretemeyeceksin. Ne olacak biliyor musunuz? Milletten tarihte görmediğiniz demokrasi tokadını yiyeceksiniz. O sandık gelecek millet seni o sandıkta evine gönderecek. Cesaretiniz varsa karşımıza çıkın.