Devrimci Yol hareketinin önemli isimlerinden Sedat Göçmen, bugün son yolculuğuna uğurlandı. Yoldaşları ve dostları, Göçmen için Şişli Camii’nde cenaze töreni düzenledi. Göçmen’in naaşının defnedilmesi için Feriköy Mezarlığı’na kitlesel katılımın olduğu yürüyüş düzenlendi. Göçmen’in cenazesi, Feriköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. Burada yapılan törende konuşan SOL Parti Sözcüsü Önder İşleyen, “Bu halk ne zaman ayağa kalksa, mücadele etse onların adları yeniden kulaklarda çınlayacaktır” dedi. Sedat Göçmen’in oğlu Özgür Ülkem Göçmen “Hepimiz buradayız baba, huzur içinde ol” ifadelerini kullandı. BirGün yazarı ve Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden Oğuzhan Müftüoğlu, “Mücadeleye devam ediyoruz. Bundan sonra eğer Türkiye bu karanlıktan kurtulacaksa, bu Sedat’la birlikte yarattığımız Devrimci Yol’un ışığında olacak” diye konuştu.
İzlemek için tıklayın!
Devrimci hareketin önemli isimlerinden Sedat Göçmen, İstanbul’da bir süredir tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
GÜVENLİ BİR LİMANDI
Devrimci Hareket’ten Berkay Ustabaş, şunları söyledi: “O benim için Fırtınalı Denizleri Yolcusu olduğu kadar o fırtınalı denizlerin ortasında güvenli bir limandı. Onun varlığı, benim için, her devrimci genç için sırtımızı yaslayabileceğimiz sağlam bir duvar, fırtınalı denizlerin ortasında güvenli, sığınılabilecek bir limandı. Bugün Karadeniz’in devrimci bir damarı varsa Sedat ağabeylerin varlığı sayesinde var. Sedat ağabeyin söyledikleri, yaptıkları, o kararlı yürüyüşü bizimle birlikte büyüyecek. Sedat Göçmen’e sözümüz onun gözünün arkada olmaması olacak. Devrimci bir Karadeniz kazanacak, devrimci bir Türkiye kazanacak.”
ÇOK İYİ BİR İNSAN, ÇOK İYİ BİR DEVRİMCİYDİ
Yol arkadaşı İbrahim Çelik de şunları ifade etti: “Sedat Hocayı anlatmak çok zor, söylenecek çok şey var. Ben 16 yaşımdayken tanıştım onla, onların ellerinde büyüdüm. Çok iyi bir insandı, çok iyi bir devrimciydi. ama bir zayıf yanı vardı… Arkadaşlarının başına bir şey gelmesinden çok korkardı, öyle bir şey olunca çok duygulanır, o güçlü adam gider, ağlardı. Sedat ağabeyi tanımış olmanın onuru yeter diyorum, kendine iyi bak ağabey.”
DEVRİMCİLERE ÖRNEK OLDU
Sedat Göçmen’in yol arkadaşı Aynur Tandoğan Elibol da şöyle konuştu: Aslında bütün güzel sözler söylendi ama bitmedi. Fatsa’dan başlayıp tüm Karadeniz’de izi var Sedat Hocanın. Kadınların mücadeleye katılmasına çok önem verirdi. Kadınların mücadelenin içinde olması onun için çok önemliydi. Fatsa Belediyesi eğer şu an dünya genelinde tanınıyorsa, bir yeri varsa Sedat Hocanın emeği büyüktü. Gittiği evlerde iz bıraktı, kaldığı evlerdeki kadınlar onu öyle güzel anlatırdı ki: “Evde kalırken yatağını topluyor, bulaşık yıkıyor, biz yemek yaparken salata yapıyor.” Tüm devrimci arkadaşlarımıza da örnek oldu. Onunla omuz omuza mücadele ettiğim için çok mutluyum, ne diyeyim ki başka… Sedat Hoca mücadelemizde yaşayacak.”
“MÜCADELEYİ İLERLETMEYİ SÖYLEMEMİ İSTERDİ”
SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş, şunları söyledi:
“Yaşama tutkusu, devrimci tutkusu çok yüksek olan bir ağabeyimizi ne yazık ki yitirdik. Eşine, Dursun’a sordum hastanede, ‘Dursun, Sedat ağabey bize ne vasiyet etti, nereye gömelim?’ Dursun dedi, “Sedat o iradeyi bize bıraktı, ben diyorum ki Feriköy Mezarlığı’na gömelim.” Dursun dedim, Feriköy zordur, sen neden ille de Feriköy’ü istiyorsun” ağabey dedi. Her 1 Mayıs sonrası Sedat Feriköy Mezarlığı’na giderdi, arkadaşlarına karanfil bırakırdı. Kim var peki Feriköy Mezarlığı’nda? İşkenceyle öldürülen SBF öğrencisi Ali Fuat Okan var, arkadaşı, ona çiçek bırakırdı. 12 eylül işkencehanelerde katledilen dostu… Sedat, Fatsa’nın olduğu kadar Gezi’nin de emekçisiydi. ‘Fatsa Komünü’ne Gezi Komünü eklendi derdi. Burada Gezi’nin kahramanlarından, Gezi’nin en güzel çocuklarından Berkin yatıyor! Sedat ağabey tabii Feriköy’e defnedilecekti…
Ben Sedat ağabeyi iyi tanırım, düşündüm böyle bir kalabalık toplanınca ne dememi isterdi. Sedat ağabey hepinize mücadeleyi sahiplenmeyi, ilerletmeyi söylememi isterdi. Biz bu tabloyu hak etmiyoruz, birbirimizi kazanmamız gerekiyor, sadece sahip olduğumuz tarih bile önümüzü aydınlatmaya yeter, gelişkin tarihimizle mücadeleyi sırtlamamız gerekiyor. Bu gidişatı değiştirmemiz gerekiyor. İnsan kazanmalı, birbirimizi kazanmalıyız. Birbirimizi kazanarak, birleşe birleşe, direne direne kazanmanın yolunu, yöntemini bulmalıyız. 80 öncesi sloganımız şuydu: “Devrimciler yükselen anti faşist hareketin en ön saflarına!” Şimdi belki yükselen büyük bir anti faşist hareket yok doğru, ancak bu topraklarda yeşertilmiş büyük bir anti faşist birikim var. Şimdi bize düşen görev, bu birikimi ilerleterek büyük bir hareket yaratmaktır. Şair der ki, yitirdiğimiz arkadaşlarımızı sadece anılarıyla değil, hayalleriyle de yaşatalım. İşte Sedat ağabeyin ve ondan önce giden tüm arkadaşların hayalleri bize emanet. Yarin yanağından gayrı her şeyi paylaşabilmek için, sınırsız, sınıfsız, sömürüsüz bir dünya için, bu hayalleri sahiplenmek bize görev. işte öyle yaşatacağız Sedat ağabeyimizi.”
MÜCADELEYE DEVAM EDİYORUZ
BirGün yazarı ve Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden Oğuzhan Müftüoğlu, şunları vurguladı:
“Bütün ömrüm boyunca Sedat’la birlikte mücadele ettik. THKP-C’deki ayrışmalardan Devrimci Yol’a, ÖDP’ye ve nihayetinde SOL Parti’ye kadar… Sedat benim en yakın mücadele arkadaşlarımdan bir oldu. Hepimize baş sağlığı diliyorum. Büyük bir mücadeleden geçtik. Toplumun bugünkü karanlık sürecine gelmemesi için her aşamada, 12 Eylül öncesi sonrası, hep doğru safta mücadele ettik. Hala mücadeleye devam ediyoruz. Bundan sonra da eğer Türkiye bu karanlıktan kurtulacaksa bu Sedat’la birlikte yarattığımız Devrimci Yol’un ışığında olacak. Hepinizi kucaklıyorum.”
1952 yılında Kırklareli’nde doğdu. İki yıl öğretmenlik yaptıktan sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne gitti. Öğrenci olduğu dönemde SBF DER başkanlığı yaptı, kısa süreli tutukluluklar yaşadı.
Devrimci Yol hareketinin kuruluşundan sonra örgütlenme faaliyetleri için Karadeniz bölgesine gitti. Burada çok önemli çalışmalar yaptı ve devrimci hareketin kitleselleşmesinde büyük rol oynadı. 1981’de Çorum’da yakalandı.
Hakkında açılan çeşitli davalar Fatsa Devrimci Yol Davası ile birleştirildi. 8 yıllık cezaevi yaşamının ardından tahliye edildi.
Sedat Göçmen, Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin (ÖDP) kuruluşunda yer almış ve mücadeleye SOL Parti’de devam etmişti.
Göçmen, İstanbul’da yaşıyordu.
“FIRTINALI DENİZİN YOLCUSU”
Göçmen’in, Karadeniz’deki devrimci mücadeleyi anlattığı ve Ayrıntı Yayınları’ndan çıkan “Fırtınalı Denizin Yolcuları” adlı bir söyleşi kitabı bulunuyor.
Ayrıntı Yayınevi’nden çıkan “Fırtınalı Denizin Yolcuları: Sedat Göçmen Kitabı”nın tanıtımında Sedat Göçmen ve Devrimci Yol hareketi hakkında şu ifadeler kullanılmıştı:
“Köyler dâhil olmak üzere, bu yörede kararlar, Halk Komiteleri aracılığıyla ve demokratik bir şekilde alınırdı. Buralarda biz, doğrudan, halk demokrasisinin temellerini atmaya çalıştık. Kararlar saydam, uygulamalar kolektif bir şekilde yapılırdı. Çözümü de halk ile birlikte planlardık. Orada akıttığımız ter ve sarf ettiğimiz emek karşılığını bulmuştur!”
Bu kitap, Zonguldak’ta maden işçileriyle omuz omuza direnenlerin, Fatsa’da “halk yönetimi” oluşturanların, Ordu’da, Giresun’da fındık mitinglerini örgütleyenlerin, Rize’de, Hopa’da “çayda sömürüye son” diyenlerin, Samsun’da, Artvin’de faşist saldırıları göğüsleyenlerin, Ünye’de, Pazar’da, Aybastı’da tefeciliği ve karaborsacılığı engelleyenlerin, Perşembe’de trolcülere karşı balıkçıların hakkını savunanların, resmi tarih kitaplarında yazmayan gerçek hikâyesidir. Bu kitap, Devrimci Yol’un “fırtınalı bir denizde”, Karadeniz Bölgesi’ndeki mücadele serüvenidir! Onlar ki, Gümüşhane’de yoksul çocuklar için patates ekmeyi de, Bulanık’ta köy camiini onarmayı da, çocukların kendi şarkılarını söyledikleri korolar oluşturmayı da devrimcilik saydılar! Bu kitap, Fikri’nin, Şehittin’in, Cumali’nin, Ahmet’in, Erkan’ın, Ayşe’nin ve yumruklu yıldız olmuş nice devrimcinin alın teridir! Bu kitap, Gezi eylemlerinde direnen gençlere 30 küsur yıl öncesinden gönderilen bir selamdır! Bu kitapta anlatılan bizim hikâyemizdir! Geçmiş unutulmasın diye… Gelecek umut edilsin diye…”
Sedat Göçmen’in anısına saygı ve sevgiyle…