Son günlerde Elvan ailesine twitter ve facebook üzerinden yoğunlaşan tehdit ve hakaretlere karşı aile avukatlarının çağrısı üzerine bir toplantı gerçekleştirildi. TMMOB Mimarlar Odası Karaköy’de gerçekleşen toplantıya Gülsüm Elvan, Sami Elvan, aile avukatları Av. Çiğdem Akbulut, Av. Akçay Taşçı, Av. Deniz Özen, basın mensupları ile dost kişi ve kurum temsilcilerini katıldı.
İzlemek için tıklayın!
Yoğun bir katılımın gözlendiği toplantıda; Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık, Halkların Demokratik Partisi eski Milletvekili Musa Piroğlu, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Sİne Sen önceki dönem başkanı sanataçı Mehmet Esen, gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’ın kızı Cumartesi İnsanı Besna Tosun’un yanı sıra çok sayıda kişi hazır bulundu. Aileye yönelen tehdit ve hakaretler kınandı. Sorumluların bulunması için suç duyurusunda bulunulduğu, açıklandı.
Avukatlar yaptıkları suç duyurusunda; ‘…Berkin Elvan’ın ailesi olan müvekkillerimiz, Berkin’in vurulduğu 16 Haziran 2013 tarihinden itibaren çocuklarının hayatını kaybetmesine sebep veren tüm sorumluların yargılanması için adalet mücadelesi vermektedirler‘
‘…Nitekim dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kolluğun uyguladığı tüm orantısız şiddeti sahiplenerek ve de halka göz dağı vermek için açıkça “Polise emri ben verdim.” demesi sebebi ile Berkin dahil Gezi Parkı olaylarında hayatını kaybeden insanlarımızın soruşturmaları yıllarca sürüncemede kalmıştır.‘ ‘…Suç duyurusunda bulunmamıza sebep olan telefon aramalarının motivasyonunun kaynağı bu cezasızlık ve hukuksuzlukları sahiplenme politikalarıdır.’ dediler.
Ailenin avukatları Akçay Taşçı ve Deniz Özen, “Yıllar önce emri ben verdim diyen Recep Tayip Erdoğan‘dan güç alan insanlar şu an 14 yaşındaki oğlunu kaybetmiş anne babanın acısı üzerinde tepiniyorlar. Biz artık bu tacizleri kamuoyuyla artık paylaşacağımızı bildiriyoruz. Biz adalet sağlanana kadar mücadele edeceğiz” dedi
“Tacizler başka bir boyuta ulaştı”
Açıklamada ilk konuşmayı avukat Çiğdem Akbulut yaptı. Akbulut, Elvan Ailesi’nin Berkin’in vurulduğu ilk gün itibariyle tacizlerle karşı karşıya kaldığını ve siyasi iktidar tarafından hedef gösterildiğini söyledi. Akbulut, tacizlere karşı bugüne kadar aile ve avukatlar olarak bilinçli bir şekilde sessiz kaldıklarını ancak son dönemlerde yaşanan tacizlerinin başka bir boyuta ulaştığını aktardı. Ailenin 7 Aralık ve Berkin’in doğum günü olan 5 Ocak’ta telefonla arandığını ifade eden Akbulut, şöyle devam etti:
“7 Aralık’ta tüm aile üyelerini arayan bir kişi, Berkin’in terörist olduğunu ve sonunun elbette bu olacağını söylüyor. Çok geçmeden 5 Ocak günü bu kez bir başka numaradan arayan kişiler, aile ile adeta alay eder bir tarzda ‘Berkin ekmek almaya gitti hâlâ dönmedi mi?’ diyor. Gezi’nin yıldönümünde, Berkin’in ölüm yıldönümünde, doğum gününde bu tacizler sürekli oluyordu. Ancak son yaşanan bu olaylarla tacizler başka bir boyuta ulaştı. Bu nedenle bugün artık bu durumu yargıya taşıdık.
“Elimizde telefon numaraları var”
Bu kişilerin telefon numaraları elimizde var. Biz isim açıklamayacağız ancak bu kişilerin kim oldukları gayet rahat tespit edilebilir. Bu kişilerin nereden cesaret bulduğunu biliyoruz. Hatırlarsanız o dönem başkanlık koltuğunda oturan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘emri ben verdim’ demişti. Gülsüm Elvan, alanlarda hedef göstermişti. Biz ailenin avukatları olarak bu duruma tepkisiz kalmayacağımızı ve sonuna kadar mücadele edeceğimizi duyuruyoruz.”
Gülsüm Elvan: ‘Ekmeğe gönderdin gelmedi mi’ dediler
Akbulut’un ardından anne Gülsüm Elvan devam etti. Gülsüm Elvan, daha önce de Berkin’in mezarına saldırı düzenleme tehdidi aldığını ve uzunca bir süre mezarlığa her gün gidip geldiğini anlattı:
“Bir gün bilinmeyen bir numaradan ‘Berkin’in oradan alacağız’ diye telefon geldi. Uzun süre gidip geldim, en son ise ilk 7 Aralık’ta ardından 5 Ocak’ta telefonlar geldi. Çocuğumun katilinin oğlu olduğunu söyleyen bir kişi, ‘Senin gibi anneler ancak terörist yetiştirir. Sonucu da bu olur’ dedi. Hiçbir tepki vermedim, oğlumun katilinin çocuğu olmadığını söyledim ve kim olduğunu sordum, daha sonra telefonu kapattım. 5 Ocak’ta oğlumun doğum gününde gelen telefonda ise; arayan kişi ‘ekmeğe gönderdin gelmedi mi?’ diye alay ederek konuştu ve kapattı. Sadece çığlık atabildim. Biz, oğlum vurulduğu ilk günden beri trollerin önüne atıldık ve bu taciz yıllardır devam ediyor. Bugüne kadar tepkisiz kaldık fakat bundan sonra susmayacağız, dimdik duracağız ve mücadele edeceğiz.”
Sami Elvan: Bundan sonra sessiz kalmayacağız
Baba Sami Elvan da kendisini arayan kişinin polis olduğunu söylediğini aktardı ve ekledi:
“7 Aralık’ta ilk telefon bana geldi. Arayan kişi, ‘Berkin Elvan’ın babasıyla mı görüyorum’ diye sordu. ‘Evet’ dedim, kim olduğunu sordum. Polis olduğunu söyledi, niçin aradığını sorduğum da ise; ‘rahatsız etmek için’ dedi. Kapattım, kızımı aradım aynı numaranın kızımı ve eşimi de aradığını onları da taciz ettiğini öğrendim. Biz bunca yıldır sustuk ancak korktuğumuz için değil, yok saydık fakat artık bu kişiler telefon etme cesaretini buluyorlar. Biz korkmuyoruz, bundan sonra da sessiz kalmayacağız. Sizlerden aldığımız güçle mücadele edeceğiz.”
Ardından ailenin avukatları Akçay Taşçı ve Deniz Özen konuştu. Avukatlar, söz konusu tacizlerin dosyadaki cezasızlıktan cesaret bulduğunu ifade ettiler.
Avukat Özen, Berkin Elvan davasında sanık polise 16 yıl hapis cezası verildiğini ancak tutuklanmadığı gibi hâlâ görevine devam ettiğini söyledi.
Atalay’dan mesaj: Berkin’in ışığı, bu karanlığı dağıtacak. Konuşmaların ardından Gezi Parkı Davası’nda 18 yıl hapis cezasına çarptırılan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın mesajı okundu.
Toplantıda, Can Atalay’ın Silivri Cezaevinden gönderdiği mektubu TİP’li Selim Zeybek okudu.
İzlemek için tıklayın!
Atalay, cezaevinden gönderdiği mesajında, şunları söyledi: “Bu iktidar yalnızca gençlerin yaşam hakkını ellerinden almakla kalmadı, aynı zamanda öldürdüğü çocuklardan siyasi kutuplaşma devşirmeye ve Berkin’in anısını kirletmeye çalıştı. Ancak Gezi, yoksulluk, pahalılık ve baskı girdabında boğulan milyonların verdiği ilk büyük tepkiydi ve bu toplumsal çürümeye karşı halkın verdiği en güçlü cevaptı.
Bugün, adalet ve özgürlük mücadelesini sürdürdüğümüz bu zorlu dönemde, Türkiye’nin en haysiyetli zamanlarını Gezi’yi, Haziran günlerini ve gözbebeğimiz Berkin’i anmak çok daha değerli.
Berkin, 5 Ocak’ta 25 yaşına girecekti. Onun doğum günü Türkiye’de adalet isteyen herkesin, özellikle de genç kardeşlerimizin mücadelesini simgeleyen bir gündür. Berkin’in ailesi, dostları ve bizler, adalet talebimizi daha güçlü bir şekilde haykırmaya devam edeceğiz. Berkin’in ışığı, bu karanlığı mutlaka dağıtacak.”