Geçtiğimiz günlerde Kocaeli’nin Gebze ilçesinde 7 katlı bir binanın çökmesi sonucu 4 kişi yaşamını yitirmişti. Enkazdan yaralı olarak kurtarılan tek kişi 18 yaşındaki Dilara Bilir oldu. Olayın ardından bölgedeki 16 bina, 27 işyeri ve 72 bağımsız daire tedbiren boşaltıldı. Ancak iddiaların merkezinde yer alan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan tek bir resmi açıklama gelmedi.
Zemin Çöküyor, Sorumlular Susuyor
Çökmenin ardından Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, AFAD ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri bölgede inceleme yaptı.
Büyükakın, “Metro inşaatıyla ilgisi olabilir mi, bilmiyoruz. Hepsine bakılması lazım” diyerek sorumluluğu teknik incelemelere havale etti.
Ancak “hiçbir ihtimal göz ardı edilmeyecek” açıklaması, kamuoyunun tepkisini dindirmeye yetmedi. Çünkü olayın yaşandığı alanın hemen altından Ulaştırma Bakanlığı sorumluluğunda yürütülen Gebze-Darıca Metro hattı geçiyor.
Metro Şantiyesi: Sessizlik Duvarı
Çöken binanın yakınında, Bakanlık tarafından ihalesi Eze İnşaat’a verilen “Akse Sapağı Metro İstasyonu” bulunuyor. Projenin resmi sayfasında, istasyonun “Yeni Avusturya Tünel Açma Metodu” ile kazıldığı belirtiliyor.
Uzmanlara göre bu yöntem kayalık zeminlerde yüksek riskli kazılar için kullanılıyor ve zemin hareketlerini tetikleyebiliyor.
Bölgede yaşayan vatandaşlar, inşaat sırasında kontrolsüz dinamit patlatmaları nedeniyle daha önce de camların kırıldığını, duvarlarda çatlaklar oluştuğunu söylüyor.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Gebze Temsilcisi Çağdaş Kara, “Bina altında 3-4 metrelik bir boşluk tespit ettik. Bu, doğrudan zemin deformasyonu anlamına gelir” dedi.
Ulaştırma Bakanı Etkinlikte, Gebze’de Sessizlikte
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, olay sonrası ne bölgeye gitti ne de bir açıklama yaptı.
Bakanlık kaynakları da sessiz. Uraloğlu’nun aynı gün sosyal medya paylaşımlarında çeşitli etkinliklerde boy göstermesi, kamuoyunda öfkeyi büyüttü.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Marmara Cezaevi önündeki konuşmasında bu duruma tepki gösterdi: “Buradaki metro inşaatını bir CHP’li belediye yapsaydı, şimdi sabahın köründe gözaltına alınmış olurdu.
Adalet, yapanın partisine göre mi işliyor?”
“Sorun Zeminde”
İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Beyza Taşkın, olayın temel nedeninin zeminde olduğunu belirtti: “Bir mahalle genelinde sorun varsa bu doğrudan zeminle ilgilidir.
Deprem yoksa ve bina devrilerek çökmüşse, altında bir hareketlilik vardır.
Yeraltı kazısı, madencilik ya da metro çalışması olabilir.
Zemin sondajı yapılmalı, alt tabakadaki boşluklar belirlenmelidir.”
Eze İnşaat: “Bizim Sorumluluğumuz Değil”
Eze İnşaat yetkilisi Hüseyin Öztürk, sorumluluğu belediyeye attı:“Biz o tüneli üç yıl önce açtık, iki yıl önce betonarme kaplamasını yaptık.
Şikâyetler sıva çatlağıydı, belediye incelemeliydi.”
Ancak şirketin sicili tartışmalı. AKP’li belediyelerden aldığı çok sayıda ihale ve geciken projeler Meclis gündemine kadar taşınmıştı.
Kocaeli Milletvekili Haluk Gergerlioğlu, bir yıl önce Bakan Murat Kurum’a verdiği soru önergesinde Eze İnşaat’ın geciken projeleri ve cezai işlem uygulanıp uygulanmadığını sormuş, yanıt alamamıştı.
Bir Göz Gebze’de, Bir Göz Ataşehir’de
Gebze’deki facianın yankıları sürerken İstanbul Ataşehir Barbaros Mahallesi’nde benzer bir olay yaşandı.
Bir inşaat kazısı sırasında sarsıntı nedeniyle karşı binanın kolonlarında patlamalar, zeminde kaymalar meydana geldi.
Mahalle sakinleri binanın can güvenliği kalmadığını belirterek tahliye talebinde bulundu.
Bu gelişme, kentlerdeki kontrolsüz kazıların yeni bir çökme riski yarattığını bir kez daha ortaya koydu.
EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan: “İhmaller Zinciri”
Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada durumu şöyle özetledi: “Gebze Mevlana Mahallesi’nde çöken bina, ihmaller zincirini bir kez daha ortaya koydu.
‘Depreme hazırız’ demekle olmuyor.
6 Şubat’tan ders almayan belediyeler yaşananların bedelini halka ödetiyor.”
Sorumluluktan Kaçış, Sessizlik Duvarı
Gebze’deki facia bir kez daha gösterdi ki, zemin çökerken sorumlular sessizliğe gömülüyor.
Bakanlık susuyor, şirket suçu atıyor, yerel yönetimler bekliyor.
Ama enkazın altında bir aile yok oldu.
Geride kalan tek gerçek, sorumluluk almayan bir yönetim zinciri.


