Yazar: Çağdaş Tuzla

Devlet Bakanı Babacan işsizlik oranının düştüğünü kadınların evde oturmasıyla kanıtladı  “Kadınlarımız çalışmıyor çünkü eşlerinin geliri artıyor.”TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri sırasında söz alan Devlet Bakanı Ali Babacan, işsizlik konusunda ilginç tahliller yaptı. Babacan’a göre işgücü katılım oranlarındaki düşüşün bir nedeni de “eşinin gelirinin arttığı için çalışmak zorunda kalmayan ev kadınları” AKP’li ilerinin kadınları nerede görmek istediğini gözler önüne serdi. Babacan’ın sözleri şöyle:“Burada işgücü katılım oranlarının düştüğünden bahsedildi. Bunun en önemli sebepleri, emekli sayısındaki artış, öğrencilerin sayısındaki artış ve ev hanımı olan kadınların sayısındaki artış. Aslında bu öğrencilerin sayısındaki artış, yani çalışmak zorundayken öğrenci olmaya karar veriyor. insanlar, okumaya devam ediyor,…

Okumaya Devam Et

“Gül ve Aksu da yargılanmalı.” Ulusal gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir toplantı düzenleyen Bahçeli “Erbakan hüküm giyiyorsa Gül ve Aksu’da giymeli” dedi.Ulusal gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir sohbet toplantısı düzenleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündemi ve AKP hükümetini değerlendirdi. “Kayıp trilyon” davasının sonucunda Necmettin Erbakan’ın 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmasıyla ilgili olarak “Erbakan’ın hüküm giydiği davanın diğer sanıkları hükümettedir.” dedi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun bu durum karşısında “Onların, biz de bu olayın içindeydik deyip dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istemesi gerekir, siyasi ahlak bunu gerektirir” diyen Bahçeli, AKP Hükümeti’nin gümrükten çıkmış toplama arabaya benzeterek “geleneksel bir çizgiden”…

Okumaya Devam Et

40 pafta SİT alanı. Ama korunmuyor. Çivi çakılmıyor. Cami Mahallesi’ndeki eski Rum evleri kaderine terkedilmiş.Tabii, Cami Mahallesi sakinleri de… Tuzla’nın ahşap evleri… Özellikle mübadeleyle Tuzla’ya gelmiş aileler için bu evlerin büyük önemi var. Yurtlarını bırakıp, avlularından geldiklerinde Rumlardan kalan bu evler “yuva” olmuş onlara. Çocuklar doğmuş, çocuklar büyümüş… Kuşaklar yetişmiş. Hani “dile gelse” der ya; Osmanlı’nın son döneminden bu güne ne günler görmüş, ne dönüşümlere tanık etmiştir. Tuzla’nın neredeyse simgesi. Tarihi dokunun vazgeçilmezi parçası Cami Mahallesi’ndeki ahşap evler … Şimdi onlar ‘’korunmuyor’’ Çünkü bu evler tarihi yapı.Çünkü onlar Tuzla’nın kimliğinin bir parçası. Ama artık bu kimliğinin giderek silindiğini, tahrip olduğunu…

Okumaya Devam Et

“Yasal düzenlemeler yetmez.” Cumhurbaşkanı Sezer, insan haklarına saygının, siyasal ve toplumsal kültürün yerleşik bir boyuta duruma gelmesini amaçladıklarını anlattı. Sezer, “Bu amaca ulaşmamız, yalnızca yasal değişikliklerle yetinmeyip insan hakları alanındaki düzenlemelerin tam olarak yaşama geçirilmesi ve insan hakları bilincinin aşılınmasıyla olanaklıdır” dedi. İnsan hakları sorunlarının insanlığın ortak ortak sorunları olduğunu vurgulayan Sezer şunları söyledi: “Terörizm, insan haklarının gelişimini engelleyen önemli bir olgudur ve bununla baş etmenin yolu insan haklarıdır. İnsan hakları sorunlarının çözümünün sağlanması ve terörizmin kökünün kurutulması için tüm devletlerin yapıcı bir işbirliği içinde örgütlenmesi gerekmektedir.” CHP Başkan Deniz Baykal ise düzenlediği basın toplantısında, “Dünyanın en gelişmiş ve en…

Okumaya Devam Et

Arıtma mı? Deri Sanayi mi? Yetkililerin ilgisizliği mi? Harekete ne zaman geçilecek? • Rüzgarlı havalarda dayanılmaz bir hal alan koku tüm Tuzla’yı esir alıyor. İnsanlar cam açamıyor, nefes alamıyor. • Kokunun birkaç mahalleyle sınırlı kalmayıp, neredeyse tüm Tuzla’ya yayılması bize ciddi bir ihmali düşündürmektedir. • Deri sanayi ve arıtmadan kaynaklandığı düşünülen bu kabus için yetkililer ne zaman harekete geçecek? Tuzla! Son 20 yıldır gittikçe büyüyüp, sanayileşen ilçemiz. Yıllar önce, tersanelerin, ardından deri sanayinin bölgemize gelmesiyle gelişime kaçınılmaz oldu. Ama ne yazık ki, sanayileşmenin alt yapısı aynı hızla kurulamadan pek çok sorunla da beraberinde getirildi. Tuzla’da oturup da insanları camlarını açamaz…

Okumaya Devam Et

Her savaş kendi “mübadillerini” yaratır. Ülkeler el değiştirdikçe herkes “kendi topraklarına” biraz daha yakın olmak ister. Yollara düşülür. Geride bırakılan bazen kırk yıllık komşular, bazen yıllar boyunca ekilmiş mülkler, bazen korkular genellikle de hepsidir. Yollara düşülür. Kendi evleri “düşmanın” elinde kalmıştır artık. Anavatana ulaşmak en büyük umut olur ya da vatandan kopmak en büyük hüzün… Vatan neresi? Bazen birbirine karışır hepsi. Mübadele çocukları benzer öykülerle büyümüştür. “Oralarda” bırakılan çiftlikler, çuvalların içine sığan bebekler, at arabalarının tekerleklerinin içine sıkıştırılan bir avuç altın, yollarda kaybedilen yakınlar, parçalanan aileler ve en başta kurulmaya çalışılan hayatlar… Böyle başlamıştır ve sürmüştür mübadeleyle anlatmaya. Şimdi siz…

Okumaya Devam Et

HABER – RÖPORTAJEğitim-Sen Kartal 5 no’lu Şube Başkanı Nejdet Uygun: EĞİTİM KAMUSAL DEVREDİLEMEZ BİR HAKTIR. Eğitim-Sen’i kısaca tanıtır mısınız? Faşist 1971’de kapatıldıktan sonra TÖB-DER ile sendikal faaliyetini devreden Eğitim-İş ve Eğitim-Sen 1995’te birleşti ve Eğitim-Sen doğdu. 60 bin fiili, 70 bin toplam üye sayısıyla Türkiye’nin her yerinde ve tüm illerinde, her ilçesinde yer almakta. Eğitim-Sen bağımsız sendikadır. Eğitim-Sen hem dünya halkının hem ülkemizin yanında, halkın sorunlarına çözüm bulmaya çalışıyor. Eğitim-Sen bir anlamda sivil itaatsizlik gibi. Faaliyet anlamında fiili ve meşru mücadeleyi esas alır. Sendikalı arkadaşlarımın katılıp pay ilişkisine asla buluşamaması gerektiğini düşünüyorum. Bu sayıları nasıl değerlendiriyorsunuz? Sayı az görünse de,…

Okumaya Devam Et

GÜNDEM – Halil ÖZEN Gazetemizin ilk sayısı umduğumuz gibi büyük bir ilgiyle karşılandı. 5000 adet basılan ve 10 mahallede aynı anda dağıtılan Çağdaş Tuzla’ya gelen kutlama mesajları, telefonlar ve olumlu yorumlar, böylesi bir gazeteye duyulan ihtiyacı da ortaya koydu. Herkese teşekkür ediyoruz. Gösterilen bu ilgi kuşkusuz bize daha kapsamlı, etkileyici ve sürekli bir gazete çıkarmanın sorumluluğunu da yüklüyor. Bu sorumluluk bilinciyle, gerekli organizasyonu gerçekleştirme çabası içindeyiz. Hep birlikte başaracağımızı biliyoruz. Gazetemiz yerel sorunları gündeme taşımaya devam ediyor. Bu sorunları toplumsal amaçlara yönelik, halkın yararına çözümler üretme düşüncesiyle ilgililerle tartışacak, bize ulaşan bilgi ve belgeleri yayınlayarak çözüm yolları aranmasına katkıda bulunacak,…

Okumaya Devam Et

Hayırlarla karşı, dün gece sahurdan sonra bir rüya gördüm. İnanılır gibi değil. Bööyle koca bir bayrak. Bizim bayrağımız ama değişik biraz. Üstünde 80 tane yıldız. Her biri ayrı bir vilayeti temsil ediyormuş. Bak ne güzel değil mi? Her belediye ayrı bir devlet sanki. Çok hoşuma gitti yahu! Şimdi ben diyorum ki, biz böyle bir kanun tasarısı oluştursak. Kimse itiraz etmesin diye de adına “reform” desek! Demokratikleşme, devletin hantal yapısı, yerelden yönetim filan. Atarız biraz cila işte. Hani kendilerine “ilerici” diyen bazı köşe yazarları var ya, onlara da “Reform işte! Karşı çıkılır mı?” falan diye yazdırırız birkaç yazı. Efendim? Yazarlar, yazarlar.…

Okumaya Devam Et

Bir 24 Kasım daha… Eskiden şartlar zor da olsa eğitim güzeldi, heyecan vericiydi. Öğretmenler yörenin bilge kişisiydi. 1930’lu yıllarda köylerden umulanın çok üzerinde kaliteli okumuş insan çıktı. Memleketlerine umut oldular, ışık oldular. Köy enstitülerinde gençler kendi yörelerinin ziraatçısı, sağlıkçısı, eğitimcisi, veterineri oldular. Topraklar daha da teknik halde işlendi, verim arttı. 1950’den sonraki politikalar tüketimi körükleyen, eğitimi ikinci plana atan bir anlayışı başlattı. 1983 yılından sonraki köşe dönücülük politikası ile haksız kazanmanın kötü örnekleri toplumu sardı, eğitime olan ilgi iyice azaldı. Yanlış ekonomik-sosyal politikaların bedeli ne yazık ki, eğitime çıkarıldı. Bu alana ayrılan bütçe giderek azaldı. Mesleksiz okullaşma aldı yürüdü. Hayatın…

Okumaya Devam Et