Subscribe to Updates
Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.
Yazar: Çağdaş Tuzla
Mimar Sinan’da halkın ÜNİFAR öfkesi dinmiyor! Mimar Sinan mahallesinde faaliyet gösteren ve antibiyotik hammaddesi üreten ÜNİFAR ilaç fabrikasının yaymaya devam ettiği koku üzerine halk 23 Eylül günü saat 22.30 civarı fabrikanın önünde toplanarak fabrikayı protesto etti. Görgü tanıklarından aldığımız bilgiye göre artık bıçağın kemiğe dayandığını söyleyen vatandaşlar yetkililerle görüşmek istedi. Görüşme talebini önce reddeden yetkililer daha sonra 15 kişilik bir heyetle görüşmeye ikna oldu. Yapılan görüşmeler sonunda Kimya Mühendisi Emine Özbek’in gerekli önlemleri alacaklarını ancak bunun uzun zaman alacağını söylediği belirtildi. Halk ise sorun çözülünceye kadar üretimin durdurulmasını istiyor. Bilindiği gibi gazetemiz 30 Ağustos 2004 tarihli sayısında bu konuyu ayrıntılarıyla…
İşte Sayın İlçe Milli Eğitim Müdürümüzün verdiği bilgiye göre bu yılki çalışmalardan bazı başlıklar: İlçe Milli Eğitim Müdürü Gürbüz Akbulut bazı okullarımızın taşınmasından dolayı velilerimizin ve öğrencilerimizin bir müddet sıkıntı yaşayacaklarını bildiklerini ve bunun farkında olduklarını vurgulayarak, “Ama tedbir alırsanız ki, çocuklarımızın can güvenliği her şeyden daha önemli. Binalarımız tamamlandığında çocuklarımız çok daha iyi şartlarda öğrenim göreceklerdir. Velilerimizin durumu anlayışla karşılayacağına inanıyorum. Çocuklarımıza ve öğrencilerime yeni dönemin hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Dört dönemdir üstüste seçilen Yayla Mahallesi Muhtarı Musa DURMAZ: “Sağlık Ocağı için 2900 metrekare yerimiz hazır. 2004 çalışma programına alınmasına rağmen bu konuda henüz hiç bir çalışma yok.” Kendinizi tanıtır mısınız? 06.09.1962 yılında Erzincan İli Tercan ilçesi Çalkışla köyünde doğdum. İlkokul eğitimime Erzincan merkezde başlayıp Tercan yatılı bölge okulu ve lisesi de Tuzla Lisesi’nde tamamladım. Askerliğimi Adapazarı Karasuda yaptım. Evli, bir çocuk babasıyım. Askerlik dönüşü ticaretle uğraşmaya başladım. 1989 yılında mahallemizin ileri gelen kişileri benim muhtar aday olmamı istediler. Onların istekleri doğrultusunda mahallemdan muhtar adaylığımı koydum. 1989 seçimlerinde o günkü muhtarımız Yusuf BULUT’tan muhtarlığı devraldım. Daha sonra 1994, 1999 ve…
AYDINLI’DA YIKIM PANİĞİ Konaşlı’da başlayan ‘yıkım tebligatı yağmuru’ Aydınlı’ya da sıçradı. Üç, beş, on… derken 380 civarında evden söz edilir oldu. Vatandaş soruyor: “Yıkım kararı gelen her ev tapulu arsa üzerine yapılmış. Bir tek bizim evlerimiz mi ruhsatsız? İstanbul’un neresinde %80’i bu durumda. Yoksa Formula 1 güzergahına, havaalanına ve Dumankaya firmasının yaptırdığı “Gizli Bahçe” villalarına bu kadar yakın olmanın cezası mı bu?” Vatandaşın ilginç bir önerisi var. Diyorlar ki, “Ey Belediye Meclis Üyelerimiz! İçinizde bu konuda “en günahsız” kimse Konaşlı’ya ilk kazmayı vursun… O vursun ki bizlerin hak ve adalet konusunda akıllarımızda soru işareti kalmasın…” Her şey Aydınlı Mahallesi’nin Konaşlı…
GÜNDEMHalil ÖZENKültür-sanat kenti olmaya aday bir ilçe: TUZLA Tuzla bir festivali ve ardından da “Yaz Akşamları”nı yaşadı. Bu organizasyonlar Tuzla’nın ve belediyenin önemli bir eksikliğini gidermeyi hedefliyordu, bunu önemli bir ölçüde de başardı. Kutluyoruz. Peki Tuzlamızın sorunları bitti mi? Sayın Demirci her fırsatta Tuzla’nın alt yapı sorunlarının tamamlandığını söylüyor. Peki halk aynı fikirde mi? Eğer öyleyse Aydınlı’daki, İçmeler’deki… vatandaş niye isyan ediyor? “Biten altyapıdan “üst yapıya” yayılan kokular daha ne kadar devam edecek?” Bu sayımızdaki haberler, Tuzla’nın dev gibi sorunlarının minik bir karesi sadece. Aysbergin görünen yüzü bile değil! Bir mülkiyet sorunu var ki inanılır gibi değil. Bir “imar” ve…
CHP, Hasan AYDIN ve “muhalif olma sorumluluğu” üzerine bir deneme “CHP Yüksek Disiplin Kurulu, Ankara Milletvekili Mehmet Tomanbay, İstanbul Milletvekilleri Ahmet Gürüz Ketenci ve Hasan Aydın’ın partiden kesin ihracına karar verdi. Bilindiği gibi bu karar, CHP Tüzüğü’nün 70. maddesinin “a” bendinde belirtilen “Parti üyeliği ile bağdaşmayan tutum ve davranışlarda bulunmak” hükmüne dayanılarak verildi.” Son günlerin en çok konuşulan konularından biriydi bu ihraclar ve dolayısıyla CHP. Son haftaların gazetelerini taradığımızda gördüğümüz trajikomik bir durum var ki, kendini siyasi yelpazenin ortasından en sağa dek konumlamış, hayatları boyunca CHP’ye oy vermemiş, verilmemesi için en akıl almaz kampanyaların figüranları olmuş köşe yazarlar bile oturup…
Bu kadar da olmaz ki..! İçmeler’de 2 ay önce alt yapı için yollar kazıldı. İş bitti. Yola stabilize döküldü ve her şey öylece bırakıldı, gidildi. TEDAŞ’ın arkasında iş makineleri bile, neyi beklediklerini bilmeden, artan künklerle birlikte öylece bekliyorlar. Üstelik “bitti” denilen altyapı çalışmalarına rağmen 11 Ağustos’taki yağmurların ardından sokağın hali içler acısıydı. İki ay önce, Haziran ayında İçmeler Mahallesi Tedaş’ın arkasındaki sokakların atık su altyapısı için iş makineleriyle belediye ekipleri geldi. Bir ay boyunca çalıştılar. Metrelerce derinliğe indiler. “Tamam” dedi vatandaş “bu sefer çok detaylı bir altyapı oluşturulacak. En az yüzyıl sorunuzsuz hizmet verecek.” İş bitti. Bir aydır bittiği ile…
Belediye’yle Yaz Akşamları Çok Güzel, Tuzla Belediyesi konserler verildi, sinema gösterimleri yapıldı. Halkın büyük bir beğeniyle izlediği “Yaz Akşamları” etkinliklerine devam ediyor. Ağustos sonuna dek süren gösterilerde her akşam Tuzla Belediyesiyle yaz akşamları çok güzel; peki ya gündüzleri? Peki ya gündüzleri? Okuduklarınıza, gördüklerinize inanamayacaksınız! Mimar Sinan halkı bölgede faaliyet gösteren ÜNİFAR İlaç Fabrikası’ndan çıkan kokuyla yatıp, kokuyla kalkıyor. Halk haykırıyor: “Çoluk çocuk zehir soluyoruz!” Aydınlı’da çocuklar akan kanalizasyon sularında oynuyor. Bostanlar bu pis sularla sulanıyor. İçmeler alt yapı diye kazılıyor, malzemeler bile ortada bırakılıp gidiliyor. Yağmurda her taraf çamur içinde. Postane Mahallesindeki tarihi Ayazma yok olmaya terk edilmiş, pazarcılara tuvalet…
Aydınlı Mahallesi Bağlarıçi bölgesi halkı artık isyan ediyor:”Bizi bu çileden kurtarın!” Aydınlı Mahallesi, Bağlarıçi bölgesi halkı çaresiz. Dertlerini ifade ederken öfkeleri gözlerinden okunuyor. Vatandaşın yakınması hep aynı:“Bu mahalleyi önemsemiyorlar, yetkililer keyiflerine göre hareket ediyorlar. Kanalizasyon dışarıya akıyor. Bu pis sularda çocuklarımız oynuyor. Üstelik bu sularla bostanlar sulanıyor. Yetişen ürünü siz düşünün. Çocuklarımız sürekli hasta. Ciltleri kızarıyor, sık sık ateşleniyorlar. Etrafta kokudan, sinekten geçilmiyor.” Aydınlı Mahallesi Bağlarıçi (Bahçeler Sokak) Caddesi G-153 Sokak’taki sorunlar mahalle halkını çileden çıkaracak kadar büyük. Yıllardan beri açıkta akan kanalizasyon suyu vatandaşın sağlığını tehdit eden en büyük tehlikelerden biri. Açıkta kalan kanalizasyon suyu çocukların oyun alanı haline…
‘99 Ağustosu’ydu. Hatırlıyor musunuz? Siz hiç ölümü gördünüz mü? Sadece moloz yığınına dönüşmüş binaların altından çıkarılan cansız bedenlerde değil, bir çocuğun gözlerinde, kızını yitirmiş bir annenin çığlığında, eşini yitirmiş bir kocanın sonsuz sessizliğinde…. Siz ölümü hiç gördünüz mü? Ben gördüm. 1999 yılı Ağustos ayıydı. Değirmendere’de, Gölcük’te bembeyaz kol geziyordu ölüm. Mezarlıkların üzerine atılan kireçlerle ölümün nasıl beyaz bir maskeye büründüğünü gördüm. Ölümün sadece canını aldığı bedeni değil, kalanların ruhunu da nasıl öldürdüğünü gördüm… Siz hiç zamanın durduğunu gördünüz mü? Geçmemek için ayak sürer, direnir. Bir gün bir ay gibi, bir hafta bir yıl gibidir. Ben gördüm. Gölcük’te, Değirmendere’de zaman adeta…