Subscribe to Updates
Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.
Yazar: Çağdaş Tuzla
Tuzla Belediyesi’nin Emlak Müdürü Zeki Aydın, AK Parti döneminde ihaleye fesat karıştırma ve zimmet suçundan 33 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Aydın, CHP’ye geçen belediyede de koltuğunu koruyor İSTANBUL – Yerel seçimlerde AK Parti’den CHP’ye geçen Tuzla Belediyesi’nde, önemli müdürlüklerde ‘değişim’ yaşanmadı. Üstelik, değiştirilmeyen müdürlerden biri olan Zeki Aydın, yargılandığı davada ‘zimmet’, ‘resmi belgede sahtecilik’, ‘edimin ifasına fesat karıştırma’ ve ‘ihaleye fesat karıştırma’ suçlarından ceza almasına rağmen, koltuğunda oturmaya devam ediyor. Büyükşehir Yasası’yla İstanbul’un Tuzla ilçesine bağlanan Akfırat Beldesi’nin son belediye başkanı Hilmi Yıldız’ın da yargılandığı dava yıllardır sürüyordu. Yıldız’ın 3 yıl 6 ay tutuklu yargılandığı dava, 2023 yılının temmuz ayında sonuçlandı.…
Tuzla’da çeşitli iş kollarından işçiler, açlık sınırının 2 bin TL altına düşen asgari ücretle geçinmenin imkansız olduğunu söylerken, TÜİK’in verilerinin gerçek enflasyonla uyuşmadığını vurguluyor. Merve İLHANİstanbul Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek uyguladıkları ekonomi programını her gün farklı mecralardan anlatmaya devam ederken; açıklanan veriler ve yapılan açıklamalar fabrikalarda her gün yeni bir tartışma konusu olmaya da devam ediyor. Tuzla’da çeşitli iş kollarında çalışan işçiler, açlık sınırının 2 bin TL altına düşen asgari ücretle geçinmenin imkansız bir hal aldığını söylerken, TÜİK’in açıkladığı verilerin gerçek enflasyonla uyuşmadığını vurguluyor. Metal fabrikasında çalışan bir kadın işçi, Bakan Şimşek’in asgari ücretin düşük olmadığına dair açıklamasına,…
İstanbul Tuzla’da eski taş ocağı alanı rehabilite edilmediği gibi hafriyat alanına dönüştürüldü. Eylem NAZLIERİstanbul İstanbul Tuzla’ya bağlı Tepeören mevkiindeki ormanlık alanın kalbine hançer saplandı. Hem de hafriyat döküm alanı oluşturmak için. Hafriyat döküm alanında yaşanan ağaç ve doğa katliamına tepki gösteren Kuzey Ormanları Savunmasından (KOS) Başar Alipaça “Moloz dökmek için suyumuzu, nefesimizi kesiyorlar” dedi. “REHABİLİTE EDİLMESİ GEREKİRDİ” Ağaç kesilen alanın İstanbul’un soluk borusu olarak anılan kuzey ormanlarının güney sınırında kaldığını ve bölgede eski bir taş ocağı olabileceğini söyleyen Alipaça, “Fotoğraflarda ufak bir sulak nokta görünüyor. Burası rehabilite edilmesi gerekirken şu an bir hafriyat döküm bölgesi olarak tanımlanmış. O bölgedeki en…
“Sevmek için geç, ölmek için erken” dediği bir sonbahar günü -10 Ekim- 19 yıl önce aramızdan ayrılır Attilâ İlhan. Tarık ÖZYILDIRIM Attilâ İlhan, 1925 yılının 15 Haziran’ında İzmir’in Menemen ilçesinde dünyaya gelir. Şiire tutkun bir babayla roman meraklısı bir annenin oğludur. Yazın dünyasının kapısı ardına kadar açıktır Attilâ İlhan için. “İlk şiirimi ilkokul üçüncü sınıftayken yazdım. 1933 falan olmalı… Şiirimin adı ilkbahardı, sadece çiçekler ve kelebekler kafiyelerini hatırlıyorum.” İlk gözaltına alınmasında, mahpusluğunda Nâzım’ın nefesi vardı. Nâzım’ın şiirlerini bulundurmak suçtu ve bu suçu Attilâ İlhan işlemişti. TCK’nin meşhur 141’inci maddesine yakalanıvermişti. Tasdikname verilerek İzmir Atatürk Lisesinden atılır. 16 yaşında İstanbul birinci…
Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James A. Robinson, kurumların nasıl oluştuğu ve refahı nasıl etkilediğine dair çalışmalarından dolayı 2024 Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görüldü. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisinde düzenlenen basın toplantısında, 2024 Nobel Ekonomi Ödülünün sahipleri açıklandı. Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James Alan Robinson, kurumların nasıl oluştuğu ve refahı nasıl etkilediği alanındaki çalışmaları dolayısla 2024 Nobel Ekonomi Ödülüne layık görüldü. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi çalışmaya ilişkin açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Hukukun üstünlüğünün zayıf olduğu ve halkı sömüren kurumlara sahip toplumlarda büyüme ya da daha iyiye doğru değişim gerçekleşmez. Ödül sahiplerinin araştırması bunun nedenini anlamamıza yardımcı oluyor. Avrupalılar dünyanın…
Farklı ülkelerden yalnızca 125 milyarder, dünya nüfusunun yüzde 90’lık kısmında yer alan herhangi birinden bir milyon kat daha fazla emisyona sebep oluyor. Özer AKDEMİR İklim değişikliğinin uzun vadede durdurulması için önerilen politikalardan birisi karbon miktarının azaltılması ve nihayetinde sıfırlanması. Ancak bu sürecin hiç de umulduğu gibi gitmediği şimdiye kadar birçok raporla ortaya kondu. Yeni yayımlanan bir raporda ise emekçi sınıflar ile zenginler arasında karbon ayak izi bakımından da büyük bir uçurum olduğu görülüyor. Hollanda’da Copenhagen Business School İşletme, Toplum ve İletişim Bölümü Öğretim Üyesi Yardımcı Doç. Dr. Kristian Steensen Nielsen’in yazarları arasında bulunduğu akademik çalışmada, ülkeler arasındaki karbon ayak izi…
Dersim Barosu avukatları, Tağar Çayı’nda devam eden HES ve regülatör çalışmalarına karşı yürüyüş ve oturma eylemi gerçekleştirdi. Avukatlar inşaatın ÇED süreci tamamlanmadan başladığını belirtti. Dersim Barosu avukatları, Çemişgezek ilçesinde yapımı devam eden Tağar Çayı’ndaki hidroelektrik santrali (HES) ve regülatör çalışmalarına oturma eylemi ve yürüyüş yaparak tepki gösterdi. Çemişgezek ilçesinde birçok türden yaban hayatı ve endemik türe ev sahipliği yapan Tağar Çayı’nda, HES ve regülatör çalışmaları başladı. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Üyesi Avukat Barış Yıldırım, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci devam ederken inşaat sürecinin başlatıldığı gerekçesiyle, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne inşaat faaliyetlerinin durdurulması…
‘Biz üzerimize düşeni yaptık’ demek yetmez. Birbirimize sahip çıkmak için bulunduğumuz sınıfta, okulda, mahallede dayanışmayı büyütmek, kalıcı hale getirmek zorundayız! Selinay UZUNTELİstanbul Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’in vahşice katledilmesinin ardından, Türkiye’nin dört bir yanında yüzlerce eylem düzenlendi. Bu eylemler sadece Ayşenur ve İkbal’in canice katledilmesine karşı ses çıkarmakla sınırlı kalmadı; toplumun her kesiminden kadınlar şiddete, tacize, istismara, adaletsizliğe ve cezasızlık düzenine karşı sokaklara döküldü. Eylemlerin en ön saflarında genç kadınlar yer alsa da erkeklerin katılımı da azımsanamazdı. Bu durum, cinayetlere ve şiddete karşı tepkinin toplumun geniş kesimlerine yayıldığını gösteriyordu. Ancak özellikle liseli ve üniversiteli kadınların öfkesi “Yaşamak istiyoruz” çığlığında hayat…
AYM, DÖRT AYDIR GEREKÇELİ KARARI AÇIKLAMADI Can Atalay’ın avukatı Deniz Özen, “Anayasa Mahkemesi, ‘milletvekilliğinin düşürülmesi işlemi hukuken yok işlemindedir’ diyecek olursa; bu Can Atalay’ın tahliye edilmesi anlamına gelecek” dedi. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) hakkında iki kez hak ihlali kararı vermesine rağmen tahliye edilmeyen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın vekilliği 30 Ocak’ta düşürüldü. Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından Atalay’ın avukatları, TİP, DEM Parti ve CHP, AYM’ye başvurdu ve “Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğu” ve Anayasa’nın 85’inci maddesi uyarınca kararın iptal edilmesi talep edildi. 22 Şubat’ta başvuruyu görüşen AYM Genel Kurul’u oy çokluğuyla “karar verilmesine yer olmadığına” hükmetti. Ancak kararın…
Kadıköy’de bir araya gelen 25 Kasım Kadın Platformu, “Eşit, özgür, savaşsız, şiddetsiz bir yaşam özlemimizi haykırmak için” diyerek İstanbul’daki kadınlara Taksim Tünel’de buluşma çağrısı yaptı. 25 Kasım Kadın Platformu çağrısıyla toplanan kadınlar, şüpheli kadın ölümlerine, kadın cinayetlerine karşı İstanbul Kadıköy Süreyya Operası önünden Kalkedon Meydanı’na yürüdü. 25 Kasım Kadın Platformu yaptığı eylemle, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde, dünyanın dört bir yanındaki kadınlarla birlikte sesimizi, öfkemizi, eşit, özgür, savaşsız, şiddetsiz bir yaşam özlemimizi haykıracağız” diyerek İstanbul’daki tüm kadınları 25 Kasım’da Tünel Meydanı’na çağırdı. Eylemde “İkbal Uzuner isyanımızdır”, “Ayşenur Halil isyanımızdır”, “Katilleri koruma, katliamı engelle”, “Bağır herkes duysun…