Yazar: Çağdaş Tuzla

Gezi eylemlerinde attığı gaz fişeğiyle Berkin Elvan’ın ölümüne neden olduğu için Polis Memuru Fatih Dalgalı’ya hapis cezası verilmesinin yetersiz olduğunu belirten Avukat Deniz Özen, “Talimatı verenden ‘Emri ben verdim’ diyene kadar herkesin yargılanması gerekir” dedi. Gezi eylemlerinde Polis Memuru Fatih Dalgalı’nın attığı gaz fişeğiyle hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın Avukatı Deniz Özen , TELE1 ekranlarında Gökmen Karadağ’ın sunduğu Açıkça programına konuk oldu. Deniz Özen , Fatih Dalgalı’nın 16 yıl sekiz ay hapis cezası almasının yetersiz olduğunu belirtti. Berkin şunları söyledi: “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Berkin soruşturmasında etkili bir soruşturma yürütülmediğini ve dönemin Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkınla Vali Hüseyin Avni Mutlu’nun da yargılanması…

Okumaya Devam Et

Kürt yazar Mehmed Uzun’un ölümünün 17’nci yıl dönümünde Mardin Kapı Mezarlığı’nda bulunan mezarı başında yapılan anmada, Kürt edebiyatına ve diline yönelik katkılarına dikkat çekildi. Kürt yazar Mehmed Uzun, ölümünün 17’nci yılında Mardin Kapı Mezarlığı’nda bulunan mezarı başında anıldı. Uzun yıllar sürgünde kalan ve yakalandığı mide kanseri sonrası Diyarbakır’a gelen Uzun, 11 Ekim 2007’de yaşamını yitirmişti. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde düzenlenen anmaya Uzun’un ailesi ile arkadaşları, kentteki siyasi parti ve kitle örgütü temsilcileri katıldı. “ANISINI YAŞATMAYA DEVAM EDECEĞİZ” Saygı duruşuyla başlayan anmada konuşan Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Doğan Hatun, “Kürt ve Kürdistan tarihi konusunda bir şey öğrenmek isteyen herkes Mehmed Uzun’un bu konuda yazdığı birçok…

Okumaya Devam Et

Ne zaman bir işçi ile fabrikada bir iş yapmak istesek, “Bu fabrikadan bir şey olmaz, herkes birbirini satar…” gibi sözler duyarız. Kanatçikov’un yaşadığı dönemle bizim dönemimiz öyle benziyor ki… Esenyurt’tan bir fabrika işçisi “Şu dünyada cehenneme neden ihtiyacımız olsun ki? İşçi zaten hayatının her anını cehennem azabında geçiriyor. Eğer gözlerinizle görmek istiyorsanız bir akşam vakti dökümhaneye gidin, dökümle dolu kapları taşırlarken. Bir rahip bile böyle bir cehennem icat edemez” Henüz 20. yüzyılın başlarında söylemişti bu sözü Bolşevik İşçi Semyon Kanatçikov. Aradan geçen yüzyıla rağmen işçiler için gerçek cehennemin tanımının değişmediğini bir demir çelik işçisi anlatıyor: “Yaz sıcakları demir çelik işçileri…

Okumaya Devam Et

Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonunun düzenlediği fotoğraf yarışmasına katılan Doğan Karapınar, “Demir yolu işçilerinin çalışma koşullarını fotoğraf sanatıyla belgeliyorum” diyor. Filiz YILDIRIMSivas Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonunun (ITF) “Dünyayı ileriye taşımak” sloganı ile uluslararası taşımacılık işçileri arasında düzenlediği fotoğraf yarışmasına Sivas’tan Demir Yolu İşçisi Doğan Karapınar da katıldı. Yarışmaya çektiği dört fotoğrafla başvuran Doğan Karapınar’ın iki fotoğrafı oylanmak üzere seçildi. Uluslararası taşımacılık işçilerinden ITF’ye ulaşan binlerce fotoğraf arasından 34 fotoğraf halk oylamasına sunuldu. Yapılan oylama sonucunda dün dereceye giren fotoğraflar açıklandı, daha sonra ITF tarafından ödülleri verilecek. Işık yardımı ile bir iz bırakan, “an”ı belgeleyen ve ona tanıklık eden, taşımacılık işçilerini, insanları…

Okumaya Devam Et

Koç Üniversitesi öğretim üyeleri, kadın katliamlarını protesto eden öğrencilere ırkçı grup tarafından yapılan saldırıyı kınadı. İstanbul Sarıyer’de bulunan Koç Üniversitesi’nde 15 Ekim’de kadın cinayetlerini protesto eden kadın öğrenciler, “Jin jiyan azadî” sloganını attıkları gerekçesiyle ırkçı bir grubun saldırısına uğramıştı. Koç Üniversitesi Öğretim üyeleri, konuya dair yazılı bir açıklama gerçekleştirdi. Öğrencilere yapılan saldırının kınandığı açıklamada, “Koç Üniversitesi’nden öğretim üyeleri olarak, Türkiye’de artan kadına yönelik şiddeti protesto eden çoğunluğu kadın öğrencilerden oluşan gruba yönelik kampüsümüzde gerçekleştirilen şiddet içeren saldırıyı güçlü bir şekilde kınıyoruz. En temel demokratik haklarını kullanan bu öğrencilere karşı uygulanan şiddeti kesinlikle kabul edilemez buluyoruz. Koç Üniversitesi yönetiminin olaylarla…

Okumaya Devam Et

Güvenle işe gidebilmek için servis hakkına sahip çıkan kadının polisten şiddet görmesi ve kadınların ellerinde koruma kararıyla sokak ortasında katledilmesinin bir sebebi var: Sömürü ve şiddet düzeni. Elif ERGİNİstanbul 8 Mart 2012’de bir kanun kabul edildi “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun.” Yüz binlerce kadın bu yasayı numarası ile biliyor: 6284! Devlet bu kanunun amacını bakın nasıl açıklamış: MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları…

Okumaya Devam Et

Şiirlerinde yaşamın izini süren Tuzla’da bir fabrikada işçi olarak çalışan Şair Halil Yeni, her bitişten yeni bir başlangıç yaratmaya çalışarak, toplumu “kabullenmeye” değil, “değiştirmeye” çağırıyor. Hasret Gültekin KOZANGebze Uzun yıllardır emek kenti Kocaeli’de yaptığı kültür sanat çalışmaları ile tanınan Tuzla’da bir fabrikada işçi olarak çalışan Şair Halil Yeni’nin son şiir kitabı “Bu Fırtına Geçene Kadar” Armoni Yayınları tarafından yayımlanarak raflardaki yerini aldı. 2017 yılında çıkan “Zamansız Ölümler Ülkesi” kitabıyla yaşanmış insan hikayelerini konu alan ve yazdıklarıyla geçmişin toplumsal yaralarını unutturmamaya çalışan Yeni, son kitabında okurların karşısına şiirle çıkıyor. Halil Yeni, yaptığı çalışmalarla işçileri, sanatın sadece konusu değil, üreticisi olmaya da…

Okumaya Devam Et

İş güvenliğine dair hiçbir önemi denetlemeyen, ölümlere gözünü kapayıp “fıtrat” olarak gören dönemin AKP iktidarı, patronlarla beraber işçilerin sömürüsünün yapı taşlarını döşüyor. Damla DURLU Boğaziçi Üniversitesi 2006 yılında arka arkaya gerçekleşen iş cinayetlerinden sonra sendika ve meslek odalarının çağrısıyla oluşturulan Tuzla Tersaneler Bölgesi İzleme ve İnceleme Komisyonu’nun işçi kahvelerinde, evlerde, sendika etkinliklerinde işçi, mühendis ve sendika sorumluları ile yaptığı görüşmeleri merkezine alan, yönetmenliğini Petra Holzer ve Ethem Özgüven’in yaptığı 4857 belgeseli ismini aynı sayılı İş Güvenliği Yasası’ndan alıyor. 18 ayda 18.500 işçinin iş kazası geçirdiği, yılda 1600 işçinin iş kazasında hayatını kaybettiği dönemde, 4857 sayılı kanunun uygulanması yükselen seslerin ve…

Okumaya Devam Et

Çevre örgütleri, Açık Radyo’nun RTÜK kararıyla kapatılmasına, “Bu karar, sadece ifade özgürlüğüne değil, Türkiye’deki iklim ve çevre mücadelesine de büyük bir darbedir” diyerek tepki gösterdi. Açık Radyo’nun kapatılmasına karşı pek çok kitle örgütünün imzasıyla bir açıklama yayımlandı ve “Kapatma Türkiye’de ifade özgürlüğüne, iklim ve çevre mücadelesine büyük darbedir” dedi. Aralarında İmzalayan Kurumlar: Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, Greenpeace Türkiye, TEMA Vakfı, Yeşil Düşünce Derneği ve WWF-Türkiye’nin de bulunduğu pek çok çevre örgütünün “İfade Özgürlüğü, İklim ve Çevre İçin Dayanışma Çağrısı” başlığıyla yayımlandıkları açıklamada “Açık Radyo Açık Kalsın” denildi. Açık Radyo’nun, RTÜK’ün kararıyla karasal yayın lisansının iptal edilmesini, “yalnızca bir medya…

Okumaya Devam Et

Tuzla’da tersanede çalışan işçilerle konuştuk: “Tersane sahibi topu taşerona atıyor, taşeron da tersane sahibine. Danışıklı dövüş tabii bunlarınki. İkisinin de bir diğerine sahiden vurduğu yok.” Eren YÜCEBOYİstanbul Tuzla İçmeler Mahallesi’nin ara sokakları… Boyası yer yer dökülmüş, sarı renkte, iki katlı, derme çatma bir yapı… İsten kararmış bacası. Yanı başında üst üste yığılmış, kışı bekleyen yakacaklar… Penceresinde, kapı önünde yıkanmış kıyafetler ve kapı eşiğinde birikmiş sayısız eski ayakkabı. Tamamının aynı taşerona bağlı olarak çalıştığı toplamda otuz civarı tersane işçisinin başını soktuğu bir ev burası. Basamak boyutları birbirinden farklı, her adımda gıcırdayan merdivenler görece geniş bir hole açılıyor. Merdivenin solunda kalan alçak…

Okumaya Devam Et